Anacığım
Hani sen hasta yatağında yatarken,
Okşayarak sarı saçlarımı,
Bir sarı mendil vermiştin hatıra diye.
Küçücüktüm o zaman bilemedim kıymetini.
Bir kaç gün koklayarak cebimde taşıdım,
Bir kaç ay geçmişti ki;
Seni kaybettim önce,
Sonra sarı mendilini anacığım...
Deseler ki kafdağının ardında bulursun o mendili,
Ardıma bakmadan giderim.
Ya bulurum onu,ya da kafdağının esrarında kaybolurum.
Derim giderim anacığım...
Yoklukların merhameti yokettiği zamanlardı.
Oysa sen bütün merhametleri hastalıklı bedeninde saklayan,
Her düşkünü her yoksulu imkanların yettiğince,
Yoklayan...
Bir merhamet abidesiydin anacığım.
Seni bilen herkesten dinledim yıllarca...
Seni ve sarı mendilini kaybettim anacığım.
Ömrüm boyu katlanarak arttı derdim,
Hatırladıkça sarı mendilini...
Yüreğimden ürperdim.
Hani babam dövmüştü ya beni biraz;
Bir şey söyleyemedin.
Doyumsuz mavi gözlerinden gözyaşlarını,
İçine akıttığını görür gibiyim...
Elli yıldır hasretim anacığım o mavi gözlerine,
Hatırladıkça kopar içimde bir vaveyla...
Mezarının beyaz mermerlerine yaslanarak her gün,
Her baharda tazelenen çiçeklerini okşamak,
Ve belki de senin kadar...
Kaybettiğim sarı mendiline ağlamak,
Artık bende bir tutkudur anacığım...
İsterim mezarına yakın olsun mezarım...
Bitecek bedenim buluşunca toprakla,
Bitmeyen ahuzarım.
Mehmet Bayalan
Mehmet BayalanKayıt Tarihi : 21.2.2021 18:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!