anne...
bir çantayla gittin bir sabah
kimse bana nedenini anlatmadı
“büyüyünce anlarsın” dediler
ama büyümek sadece daha çok susmakmış
ve ben seni sustura sustura büyüdüm
odanda kalan kokunu
yastığa sarılmış bir yalnızlık gibi ezberledim
sesin…
en son ne dediğini unuttum belki
ama o sesin yokluğu hâlâ içimi sızlatıyor
gelen mektupların vardı bir ara
bir kenarı buruşmuş, üzerine gözyaşı sinmiş
ama hiçbir mektup, bir sarılmanın yerini tutmadı anne
çünkü ben uyandığım her sabah
“bugün gelir mi?” diye pencereden bakmayı bıraktım
bir çocuk
annesine kaç kere küsüp
kaçı gerçek olur bilmezsin
ama ben sana her gece içimden kırıldım
ve her sabah
yeniden seni özledim
kimseye belli etmedim
çünkü herkes senin ne kadar güçlü olduğunu anlattı
ama kimse
güçlü bir annenin,
bazen ne kadar uzakta olabildiğini söylemedi
şimdi büyüdüm
ama bir yanım hep o günkü gibi çocuk
kalbimin en orta yerine
senin ismini küçük harflerle kazıdım
çünkü seni haykırmak hâlâ boğazıma ağır geliyor
biliyor musun anne,
seni affettim
ama kendimi affedemiyorum
çünkü seni o kadar çok özledim ki
bu kadar çok sevmek…
insanı suçlu hissettiriyor bazen
çok sevmek, çok beklemek, çok kırılmak gibi
gözlerinin rengini unutmadım
ama ses tonunu artık hatırlayamıyorum
rüyalarıma bile sessiz geliyorsun
ve bu…
bir çocuğun başına gelebilecek en sessiz şey
anne…
ben büyüdüm
ama büyürken
içimde büyümeyen tek şey sensin
hep o sabah gittiğin gibi kaldın
çizgilerin yok, kırışıklıkların yok
hiç yaşlanmadın gözümde
çünkü gelmediğin her gün
ben seni hayalimde aynı yaşta tutmaya mecbur kaldım
şimdi ellerim seninkilerden büyük
ve hâlâ tutacak bir el yok
ama biliyorum
sen de uzaklarda bir yerlerde
benim adımı sessizce anıyorsun
çünkü bir anneyle bir çocuğun arasındaki bağ
ne kadar uzak olursa olsun
bir kalp atışı kadar yakındır aslında…
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 01:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!