Anlat Bana Dost.. Şiiri - Halit Öztürk

anlat bana dost..anlat ne olur…
duymaya o kadar çok ihtiyacım var ki..
anlat bana sizin oraları,
havasından,suyundan,
sabahları kalkınca uykusundan,
güneşin doğuşundaki güzelliği anlat.
akşamın serinliğini,
ormanın göz alıcı yeşilliğini,
kuzuların cayırlarda,
seke seke gidişini anlat.
ihtiyacım var dost,duymak istiyorum.
anlat bana ne olur..
derelerin bitmeyen şarkısını
kelebeklerin nakışlı kanatlarını
kuşların kanat çırpışını anlat.
yağmur sonrası yayılan,
o mis gibi toprak kokusunu,
buğday ekmeğinin buğusunu anlat
sis çökünce zirvesine dağların
uzaktan duyulan gök gürültüsünü anlat.
kırlarda açan rengarenk çiceklerin
uçuşan böceklerin güzelliğini anlat.
anlat bana dost duymak istiyorum.
yaban eriklerinden bahset.
ve tut gökkuşağının kollarından
rüzgarın melodisinde dans et.
avazın çıktığı kadar bağırmalısın.
dikenli tellerin hapsettiği yüreklerin
dört duvarla engellenen istelerin
yaşamak isteyenlerin dansı….
anlat bana dost..ihtiyacım var.
kendini anlat bana..
biliyorum sende bir güzelliksin.
gözlerinin rengini,
sesinin ahengini,
çelişkilerle dolu yüreğini anlat.
saçların dökülmeli omuzlerına
ve kirpiklerin
bir ok gibi delmeli geceyi..
umutların ışıl ışıl aydınlatmalı
o yıkık köhnelikleri..
anlat bana dost,anlat ne olur..
köyün tozlu yollarından bahset.
seher vakti ovadaki ölüm uykusunu
sıcakta yayılan tezek kokusunu anlat.
yaşlı ninelerden dedelerden
henüz konuşamayan bebelerden bahset.
gözlerindeki yaşama umudunu
ninnilerde buldukları huzuru anlat.
anlat bana dost,anlat ne olur.
duymaya o kadar ihtiyacım varki
unutmaya yüz tuttuğum hayatı
hayatın tadını anlat.
oturup sedirinde nargile içen amcayı
yorulmak bilmeyen karıncayı
yemek kokusu yayılan bacayı anlat.
dokununca sazının tellerine
mısraları bir bir dizen aşıkları
ninelerin dizlerindeki romatizmayı
ve sürünün boynundaki boncukları anlat.
kır atın meralarda nasıl koştuğunu
yayladaki pınar suyunun soğukluğunu
çekince ciğerlerine tertemiz havayı
bulduğun huzuru anlat.
anlat bana dost,anlat ne olur..
yaşadığın yerleri,güzellikleri
bir melek misali sadeliğini anlat.
ezgileri,türküleri
giyince gelinlikleri
elleri kınalı ağlayan
genç kızları anlat…
kara yağız,kara sevdalı
yürekleri demir,elleri nasırlı
anne eli öperken çocuk gibi
tarla sürerken çelik gibi
ağam gibi atam gibi
bizim gibi vatan gibi
dün gibi yarın gibi
delikanlıları anlat..
anlat bana dost..anlat ne olur..
duymaya o kadar ihtiyacım var ki..