Eylülün bir sabahına postal sesi karıştı
topladılar çiçeklerimizi
kana uyandık
gözyaşı döktüğümüz yere acı ektiler
gittiğin gün yerinden oynadı dağlar
serde erkeklik var
ağladım
gözümden akmadı yaşlar
göstermiyor içimi kahrolası aynalar
görseydiniz içimi
Kendi halimde bir suydum
rengini aldım Mavi dediler
hırçın dediler
deli olan sendin benden bildiler
Bir tarafı mücrimdir ayrılığın
diğer yanının iki eli kanlı
her tarafı karanlıktır
boğazına kadar bok
Gözlerini kötülüğe açarsan
Çocukları göremezsin
Yoluna iyiliği indirirsen eğer
Çocuklardan geçemezsin
Kendinden kaçanların yeridir deniz
Dünyaya sırt çevirip maviye kucak açanların elidir
İçine iç çekenlerin yoludur deniz
Anlamını ırkçı bir nisan akşamında yitirdi eylül
hiçbir ağustos getiremez geri
hangi eylül
ekim gelmeden bitmiş
kanayan sakalımın sırrını öğrenmeden gitmiştir
saat sabahın üçü
penceremden yıldızları seyrediyorum
sokaktan bir ayyaş geçiyor
dilinde gurbet şarkıları
ve arkasından aylak bir köpek
polisler devriye geziyor
Hüznüm senin olsun yar
Elin belinde hoyrat
Acım ortada yetim
Elim yüzümde hezeyan kalsın
Hiçliğin de hikayesi vardır
Güzellik
bakabilenlere gebe bir kadındır
Üzerine basıp geçenlere piç bir uğultu



-
Sare Hass
-
Deniz Daner
-
Deniz Daner
Tüm YorumlarSesin yüzüme değdiğinden beri tüm yarımlıklarım tamamlandı ve sonra gidişinle asla tamamlanamayan yitik olarak kaldı.
__bugün parmaklarıma saçların yerine sessizlik dolanıyor..
__adında ki harf kadardır alfabem ..
Küçük İskender