Anıların Sessizliği Şiiri - Mustafa Şikak 2

Mustafa Şikak 2
5

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Anıların Sessizliği


Anılar ağırdır, taşıması zor,
Bir zamanlar evimizdi, şimdi ise yorgun bir koridor.
Rüzgarın uğultusunda eski bir melodi,
Kayıp dostların sesi, yitik bir hatıra izi.

Bir fincan kahve kokar boş masada,
Gözlerin yok artık, bense hala burada.
Kimi sevdik, kimi unuttuk,
Ama zaman hiç durmadı, yıkıp geçti duvarları.

Eski bir sandık açılır gibi kalbim,
Tozlanmış sayfalar arasında senin izlerin.
Bir fotoğraf kenarda, yıpranmış kenarları,
Saklar içinde eski umutları, tatlı anları.

Dokunulmaz artık eller,
Sözcükler kayboldu sessizliğe.
Ama gözlerin bir yerde parlıyor hâlâ,
Geçmişin gölgesinde, unutulmazca.

Bazen gecenin en koyu saatinde,
Yalnızlık sarar dört bir yanımı,
Ve o fotoğrafta bulurum seni,
Bir gülüş, bir hüzün, bir sızı.

Yaşamak mı zor, yoksa anılar mı?
Seni unutmamak mı, yoksa unutulmak mı?
Bir sandığın içinde kaybolmuş zamanlar,
Ve ben, o kayıpta yitmiş bir insan.

Koysalar ya beni eski bir çekmecenin içine,
Unutulsam, eskisinden daha iyi diye.
Ama nafile, ruhum hep peşinden,
Anıların sessizliğinde kalakaldım ben.

Her gece düşlerime girer o eski ev,
Penceresinden süzülen hafif bir ışık,
Ve o ışıkla beraber gelir hatıralar,
Karanlıkta kaybolan o eski şarkılar.

Bir zamanlar ellerimiz tutuşurdu,
Şimdi ellerim boş, yüreğim paramparça.
Kelimeler bile sustu, anlattıkça yorar,
Susuyorum, çünkü hüzün her daim var.

Gözlerimde yaş, düşlerimde sen,
Zamanın ellerinde kayıp bir ben.
Fotoğraf değil sadece, bir anı,
Yaşadığım, sevdiğim, kaybettiğim her şeyi.

Mustafa Şikak 2
Kayıt Tarihi : 16.7.2025 21:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!