Osman bir deli oğlan henüz ondokuzunda,
Geçivermiş aniden çocukken adamlığa.
Bir gözü kör anası onbeşinde bacısı,
Yoktur başka kimsesi bu hayat kavgasında.
Gözleri kömür gibi, tek mirastır babadan,
Bölmek için bu vatanı akar ağzından salyalar;
İhaneti kavratamaz karşında duran aynalar.
Yitip giden onca sene,
Ne yaptın bir düşünsene.
Elde birkaç öteberi
Yok ilahi bir değeri.
Mevki mal mülk hepsi de boş
Denize aşık bu gözler
Huzur verir mavilikler.
Deniz hatırlatır seni,
Mavilikler alır beni.
Su misali gözlerinin
Ilık bir sonbahar günü tanıdım seni.
Yeşilden sarıya dönen ağaçlar,
Yapraklarını usul usul dökerken.
Gözlerine takıldım, o güzel gözlerine.
Öyle sıcak bakıyordun ki bana
Dostum diyenler oldu sarıp sarmalayanlar,
Fikirlerimle beni her gün pohpohlayanlar.
Ben buyum katıksız, saf, samimi söylemlerim,
Hiç menfaat aramam hep bildiğimi derim.
Riyasız ve yalansız olduğumu söylerken,
Anası gurur dolu gözlerle uğurladı;
Adı başka da olsa Mehmetçik diyorlardı.
Vatan göreviydi bu, gururlara vesile
Evlat, kardeş ya da eş bekliyordu dört gözle.
Evinden çok uzakta, asker ocağındaydı;
Sahilde gezinirken
Birden ona rastladım
Kuvvetli dalgalarla
Savrulmuştu kıyıya
Ne kadar daha yaşar
Bilinmez sudan uzak
Bembeyaz uzun yeleli atımla
Gidiyordum şahlana şahlana
Bir elimde kılıç
Diğerinde Esmeralda
Büyük büyük devler yendim
Bir de ateşli ejderha
İslamdır sana ancak, huzur verecek tek din.
Sense Rab’bin kulunu, kendine Rab edindin.
Kur’an ve Muhammed’den başka şefaatçı yok
Lakin gördüğüm o ki, senin efendin pek çok.
Hayırlı uğurlu olsun efendiiim. En kısa sürede şirlerinizi bu sayfalarda görmek dileriz...