Samsun’un dağlarına bakan bir evde,
İçine kapanık bir çocuğun sessizliğinde doğdu.
Adı Anıl’dı.
Erken büyüdü.
Aşkı uzaktan sevdi,
Hayatı şiirle sardı.
Yalnızlığına kalemle arkadaş oldu.
Bir kadına yıllarca sessizce yazdı,
Ama hiç adını anmadı.
Çünkü bazı sevdalar adını söylemeden yaşanırdı.
Ama cümleleri hep tamdı.
Yaralı bir yürekle,
Bir ömrü anlamaya çalıştı.
Bu kitap,
Anıl’ın söyleyemediklerinden,
Tutamadığı ellerden,
Ve yazdıkça unutamadığı bir aşktan doğdu.
Adını Anmadan
Gözlerin, kayıp şehirlerin sokaklarına benziyor,
Bir kez girdim mi, çıkışı olmayan labirent gibi.
Gülüşün, yarım kalmış bir şarkının en güzel yerinde susuyor,
Ve ben, o sessizlikte kayboluyorum her gece.
Adını Koyamadığım
Bir gölge gibi geçiyorsun hayatımdan,
Ne tam dokunabiliyorum ne de unutabiliyorum.
Sesin, eski bir radyodan yükselen hüzünlü bir şarkı,
Adın Kutumda Saklı
Adını küçük bir kutuya yazdım ben,
Ne bir süs,
Ne de sadece bir eşya gibi…
Ağrıyor
Kalbim ağrıyor bugün…
Ama öyle fiziksel bir sızı değil bu,
Ne bir darbe izi,
Aklımdaki Sensin
Yanındakiyle yaşamayı öğrenirsin zamanla,
Konuşursun, gülersin, belki alışırsın.
Ama aklındaki bir başkaysa eğer,
Anlatamam…
Sana dair ne varsa içimde,
Bir yangın gibi susuyor kelimeler.
Gözlerimde saklı kalan o karanlık,
Hiçbir cümlenin içine sığmıyor.
ANLATMAK İSTİYORUM
Anlatmak istiyorum ona
Ama kelimeler yetmiyor.
Gözlerimin içine bir kez baksa,
Doğanın İç Sesleri
Bulut
Yalnız bir bulutum, uçsuz gökyüzünde gezgin,
Alttaki ovaları gölgemle okşarım sessizce.
İçimde ağır bir yük: yağmaya hazır bir yağmur,
Her damlası sakladığım gözyaşlarım sanki.
DUA VE ÜMİT
Her gece yıldızlara fısıldadım,
"Allah'ım…" dedim,
"Ne olur…
Bizi aynı yazgıda buluştur."
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!