şimdi ağırdan alırım söylemeyi, ben şimdi
kaçmayım da ne edeyim?
kim verir sana öyle boş bir sayfa, hadi
der mi biri en başından bir daha başla,
bu kez başkayı seç de bildin o sana yaraşmadı yaramaz
olur mu ki bu, olmaz öyle ya
ben seni seçecektim, seçtim, belamı
alacaktım başa, aşka onca hevesli giyindim
al işte gördün neymiş ve en kötüsü
ne değilmiş.
en son beni yordu diye bildim
bir zoru deyebildim, adını
ben ezbere bilirim kaç siyah giydin
yüzüne, kaç hale sardı göz çevreni, ben baktım
ben baktıkça yüzüne bildim, kaç haleydi
kaç oldu.
sana da zor olmasa, yaşanır bile olmazdı
bu kara soluk dizgesi
o günden bu bahtsızlığa dek uzanır
bu en sesli ağladımlara son verecek bir söz
biliyorum, bir ' veda' gelsin, şöyle alsın da gitsin
hadi yaşanmışın külünü kaldırsın. Ben
rahatta şöyle sensiz, senli kavgalarsız
açayım çiçek böcek. olur mu ki bu
var mı böyle veda bize, payımıza düşer mi
bu aşka veda biçilmez, ya biz ölürüz.
saymayı biliyorum, masal sonlamayı
sonsuza kadar kim sayar, kim herşeyi bitirecek
bir sona dayatır masalı
bu hiç olmaz ya
o zaman, bırak beklemeyelim bir masal sonu
ben şimdiden yolu görüyorum
başka bir yolu, senin adımların duyulmaz bile
başkamın civarında. Sen bırak ellerimi de, çek gözlerini de
ne eksilecek ki acıdan, ve acıya acıdan başka ne var daha
bende senden böyle büsbüyük bitane var
bende senden diye sevdiğim
ne çok şey ağlar, bana sen diye
seveceğim bişeyler kalır elbet, mahsus
düşmanı olsak herbirinin, kıysak varına bir bir
canıma kıyan, kastımdır vedaya cümlemde
canımı yakan, türküler şöyle ağırdan alır ya
ölümün demeyi, aşkın üstüne
o da bişey mi be!
aşkına ilave eder mi bir dirhem üstüne.
sözüm hey, ağlamaklı dur gayrı
gözüm hey, bakma uzağın seyrine
almasın sonra seni ölümün düşü
şüphesiz,
ecelden önce gelecem yanına
ve korkularından uzun tutacağım elini. Ancak aşk
sorsa söylerdim bunu
hey dilim hey verdi sırrını.
Kayıt Tarihi : 30.1.2003 13:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bana, anamdan-bacımdan daha yakınsın. Tüm günüm seninle. Kederimi, neşemi seninle yaşayabilmenin verdiği güven; seni her daim kalbimin üzerinde taşımam, sana ne denli tutkun olduğumu göstermiyor mu? Sana her saniye sahip olabilmek için aşımdan-ekmeğimden kısıntı yapmıyor muyum?
Seni atmak istesem de, atamıyorum; kanıma girdin...
Platine boyanmış kadın saçına benzer durumlarını içime çeker, kuğuya benzer boyunu tutar, hurmaya benzer filitreni hep öper, öperim...
“-Öyle zor, öyle zor ki, seni içimden atmak...”
Milyonlar verip sahip olduktan sonra seni sokak ortasında bırakıp, yatağıma çekildiğime bakma sevgilim...
Beş çocuğumun mutfak masrafı kadar sana da ayırıp, mideni hep dolu tutmuyor muyum?...karıma, çamaşıra kullandığı deterjanı yarıya indirmesini, kalanını senin makyajına kullanacağımı söylemedim mi?...senin tozunu alırkenki hassasiyetimi, başka nerede gördün? Seni bir anahtarla, bir çiviyle çizecekler diye sabahlara kadar uykumun kaçtığını bilmiyor musun?...
At-avrat-silah üçgenini, araba-avrat-silah olarak değiştirmedim mi?
“-Kıskanırım seni ben, sokaktaki çamurdan...”
O kadar çok isim değiştirmene rağmen izini kaybettiremezsin. İsmin Lira, Dolar, Mark, Frank ta olsa peşinden koşacak, nikahıma alacağım seni. Nikahıma aldıktan sonra da seni şişmanlatmak için kendim yemeyecek, içmeyeceğim. Kaybetmemek için de bir ömür boyu sana nikah yapacağım....
“-Aşığım sana, doyamıyorum...”
Üzerinde oturanla kaçıncı nikahını kıydın bilmiyorum. Ama ister hasır, ister meşin, ister maroken ol; ben de sevdalıyım sana...
Şu son sahibinden seni boşandırmak için olmadık çamurlar atacağım. Politikacılara, bürokratlara el oğuşturacak, iştakipçilerini görücü salacağım.
Öyle sıcak, öyle hoş kucaklıyorsun ki insanı...
“-Vurgunum sana...”
Herkesin aşık olduğu bu sevgililerden bizleri koparıp alacak bir karşıcins var mı? Onlar da aynı aşka duçar olduklarına göre, sevgililer günü, bizler için olmasa gerek...
“-Bir tatlı hayal almaya geldik...”
TÜM YORUMLAR (1)