Doğumumuzla başladı yanlışımız
yanlış basılmış bir kitap gibi verildik
anamızın kucağına
yaşananlardan habersiz
masum bir bebektik oysa ki
sonra sonra anladık
o anda da yaşamla sarıldık
kaçarı olmayan bir eşkıya gibi
ama biz istemedik böyle olsun
yazdılar daha doğmadan
ana rahminde alnımıza
ansızın gelen depremler gibi
geldi önümüze tek şıklı
ama çözümü zor sorular
ya tek şıkkı işaretlerdik
korkaklar gibi
ya da ölürdük
biz ölümün verdiği cesaretle
ölümden sonra yaşamamayı seçerdik
birer birer
tadıyla
onuruyla
çiğnerdik en acı ölümleri
bir mum alevi gibi
en karanlık odada
yırtardık siyahları
saçlarımızı seyreltirdik
rutubetli sorgu odalarında
ince uzun ingilize kabuslar gördürürdük
umursamadan sömürgeci kırbaçlarını
ağır prangalı ezilmiş anadoluyuz biz
ezilmiş ama başı mağrur
göklerdeki yıldızlarda aradık bağımsızlığı
ve yerdeki kan göllerinde bulduk yıldızları
anamızın karnında işkencelendik
ama Anadoluyuz
Anadolu halkımız
atamız mağrur biz mağrur
ezemediler başımızı
en büyük olduklarında bile
şimdi mi ezerler
(İstanbul 1999)
Sinan YunakKayıt Tarihi : 8.9.2001 11:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!