Toplum, binlerce yıllık insan uygarlık tarihi geçmişi ile etnik birliklerinin konjonktürde ortaya çıkan sosyo ekonomik ürün paylaşım kültürlüydü. Girişmeleri birey uzmanlık değerleri üzerine örülmüştü.
Bir savaş, sanat olur muydu? Savaş sonrası süreçler, sanatla ilişkilenir miydi?
Bir savaş, var olunuşla ilişkilenip, toplumsal, sosyolojik yeni dönüşümlerle, yapılanışlarla, sürecek bir yapısını ortaya koymadıkça, sırf doğrudan etkiyen etkileşen olgu olay ve sistemler olarak bakılamazdı. Üstelik bu sanat, bir kişi ya da kişilerin ortaya koyabileceği olgusallık da değildir. Görevleşme tepeden uca doğrudur. Ancak kişi ya da kişiler, sürecin trafik polisidir. Sürecin çekirdek işlemcisini olgularılar.
Her tehdit durum, var oluşu gerçekleyen savaşla sonlanabilir. Ancak daha başlangıçta rota tabir edeceğim yol haritasındaki olgulaşıcıların her biri, ayrı ayrı zaman dilimlerinin harcı olacak konulardı. Dış güçlerle mücadelesi, iç yönetimle mücadelesi, toplumun ilişkisel yapılanışı ile mücadelesi vardı. Yetmezdi, yenidünya ilişki düzeni oluşturmasına karşı, toptan eşlenik düşünülmüş olgulaşıcıların her biri diğerine zincirleme olmuştu. Tüm bunlar, toplumsal alanla, sosyal alan, çekirdek DNA sının ortaya konması içenli açılım gerçeklenişinin, sanatsallığıdır. Bir etkileme, etkilenme, dolaylayım süreçleridir.
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.