Altmışından sonra geriye kalan...
Yaşlı ve yorgun bir beden...
Anılar, özlemler, keşkeler, hüzün...
Nasıl tükendiğini anlayamadığım ömrüm...
Affı imkansız kırgınlıklarım...
Keşke hiç tanımasaydığım,
Hak etmeyene iyilik yapmasaydım,
Nankörlük görmeseydim dediğim bazı insanlar kaldı...
Ve ruhumda anlamsız bir boşluk...
Dipsiz, karanlık bir kuyu sanki.
Her yankısı pişmanlık, her nefes bir ah gibi.
Yüzümde kırış kırış çizgiler, ruhumda onulmaz yaralar,
Zaman acımasızca silmiş tüm umutları,
Ve umut dolu yarınları.
O tanıdık yüzler şimdi yabancı birer siluet,
Verilen emekler, dökülen gözyaşları hep nankörlüğe emanet.
Bir sızı var içimde, dinmeyen, kanayan bir yara,
Çökmüş omuzlarıma keşkelerin ağırlığı,
Artık ne bir teselli, ne de bir umut ışığı,
Sadece geçmişin hatıraları, yalnızlığın çığlığı.
Bu yaşlı beden bir mezar sanki, içinde gömülü bir ruh var,
Ve o ruha acı veren, dinmeyen ahlar vahlar pişmanlıklar...
Kayıt Tarihi : 19.4.2025 09:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!