Altın Olan Sadece Takı Değil

“Altın Olan Sadece Takı Değil”
Kuyumcu Yusuf Ağbi, Ali Ağbi, Fatih ve Gönül Dükkânı İçin

Girdiğinde sessizce açılır cam kapı,
Bir “hoş geldin” yankılanır içten, saf, samimi.
Ne bağıran çağıran satış hırsı,
Ne de soğuk yüzlerin çıkar hesabı…
Burada altın sadece vitrinlerde değil,
Kalplerde, sözlerde, niyette bir cevher gibi gizli.

Yusuf ağbi karşılar seni, mütevazı ve içten,
Sanki bir köy kahvesinde oturmuşsun gibi dostça,
Yüzünde yılların birikimi, bir güven çizgisi,
Dilinde dua, gönlünde hizmetin hası.
Dükkanı büyük değil belki metreyle,
Ama gönlü geniş, ikramı bol, sözü tatlı bir yer.

Kim para konuşur ki orada,
Asıl mesele nezaket, hürmet, merhamet.
Kiminin altını olur, ama kibarlığı yoktur,
Buradaysa insan altınla değil, ahlakla tartılır.

Ve işte Fatih kardeşim…
Bir kuyumcu dükkânında nazar boncuğu gibi parlar,
Ne zaman baksan ya telefonda müşteriye yardımda,
Ya da hesap makinesinde, titiz ve nazik parmaklarla…
Ama en güzel hali, tebessümündeki o içtenlikte saklı,
Bir kuyumcu değil yalnızca, bir güzel insan örneği adeta.

Cep telefonunu da yakıştırmış ellerine,
Hesap makinesini de, ama en çok da bulunduğu yere…
O geldi mi dükkân aydınlanır birden,
Sanki güneş camların ardından içeri süzülür yeniden.
Sesi nazik, dili tatlı, gönlü ince,
Kim gelirse gelsin, bir yol bulur gönlünden geçene.

Müşteri beklemez onun yanında,
İş değil, insan önceliklidir Fatih’in bakışında.
Gelen sorusuna cevap bulur,
Giden arkasından dua okur.

Çünkü o parayla oynar,
Ama paranın oyuncağı olmaz hiçbir zaman.
Bilir ki altın geçici, ahlak kalıcı,
O yüzden her tavrı bir terbiyenin yansıması.

Dükkanın köşelerinde duran yüzükler, bilezikler,
Bir yana…
Yusuf ağbi’nin selamı,
Fatih’in ilgisi,
Ali ağbi’nin içtenliği
Diğer yana…

Ali Ağbi köşesinde, sessiz sedasız bir dağ,
Omzunda yük ağır, yüreğinde acılar sağ,
Ama dimdik durur, asaletiyle başlı başına,
Yetimlerine gölge olur, siper olur fırtına başına.

Çalışır yılmadan, çünkü biliyor: Onlar ona bakar,
Bir çatı olur ailesine, geceleri bile yanar,
Gönlü geniş, sözü az, vakarı yüce dağ gibi,
Yorgun olsa da sönmez, içinde yanan o sevgi.

Ali ağbi adeta dükkânın duvarı, direği,
Yılların birikimi, esnaflığın özü, yüreği.
Tatlı diliyle, hoşgörüsüyle, zarif adımlarıyla,
Bir güven limanı olmuş, dostça bakışlarıyla.

Altının gramı vardır ama gönlün gramı yoktur,
Burada ölçü tartı değil, samimiyet ve insanlıktır.
Herkesin cebinde para olmaz ama
İnsan gibi muamele görmek herkesin hakkıdır.

Bu yüzden diyorum:
Parası olan kuyumcuya gitsin,
Ama altın gibi muamele görmek isteyen
Yusuf ağbi’nin dükkânına girsin.
Çünkü bu dükkân müşteri değil, misafir görür,
Çünkü burada alışveriş değil, gönül alışverişi olur.

Ve içeri giren, sadece takı almaz,
Bir tebessüm, bir dua, bir “Allah razı olsun” da alır yanında.
Kuyumcu çoktur, ama insanı kıymetli gören azdır,
Altın bol bulunur, ama altın kalpli esnaf nadirdir.

Kul Ömer der ki:
Fatih gibi kardeş, Yusuf ağbi gibi rehber,
Ali ağbi gibi dost esnaflar oldukça bu şehir eksilmez.
Yollar ayrılır, zaman geçer, dükkânlar değişir belki,
Ama iyi insanların adı, gönüllerde silinmez.

Allah’ım…!
Bu güzel insanları her türlü nazardan koru,
İşlerini bereketli, gönüllerini huzurlu eyle.
Rızıklarını artır, sağlıklarını daim eyle,
Gelen müşterilerine hayır,
Giden gönüllere dua nasip eyle.
Bu dükkanı altınla değil,
Senin rahmetinle parlat,
Bu insanlara hem dünyada,
Hem ahirette güzellikler nasip eyle… Âmin.

"What Is Gold Is Not Just Jewelry”
For the Jewelry Store Yusuf Agbi, Ali Agbi, Fatih and Gönül

The glass door opens quietly when you enter,
A ”welcome" echoes from the heart, pure, sincere.
What a screaming calling sales ambition,
Nor the account of cold faces comes out…
Here gold is not only in shop windows,
It is hidden in the hearts, in the words, in the intention like an ore.

Brother Yusuf welcomes you, humble and sincere,
As friendly as if you were sitting in a village coffee shop,
The accumulation of years on your face, a line of confidence,
Prayer on the tongue, service in the heart.
The store is not big, maybe by meter,
But his heart is wide, his treat is abundant, his word is a sweet place.

Who talks about money there,
The main thing is kindness, respect, compassion.
Some people have gold, but they don't have kindness,
Here, however, a person is weighed not with gold, but with morality.

And here is my brother the Conqueror…
It shines like an evil eye bead in a jewelry store,
Every time you look or help a customer on the phone,
Or on the calculator, with meticulous and gentle fingers…
But the most beautiful state is hidden in that sincerity in your smile,
Not just a jeweler, but a beautiful example of a person.

He also put his mobile phone in his hands,
Also the calculator, but most of all where it is located…
When he arrives, the store suddenly lights up,
It's like the sun filters in again after the windows.
Her voice is gentle, her tongue is sweet, her heart is thin,
No matter who comes, he will find a way to pass through his heart.

The customer is not waiting next to him,
Not work, but people are the priority in Fatih's view.
He finds the answer to the incoming question,
The one who goes reads a prayer behind him.

Because he plays with money,
But money is never a toy.
He knows that gold is temporary, morality is permanent,
That's why every attitude is a reflection of decency.

Rings, bracelets standing in the corners of the store,
Aside from…
Greetings of Yusuf agbi,
Fatih's interest,
The sincerity of Ali agbi
On the other side…

Ali Agbi is in the corner, a quiet mountain,
The burden is heavy on your shoulder, the pain is right in your heart,
But he stands tall, alone with his nobility,
It will be a shadow for your orphans, it will be a shelter for the storm.

He works without fear, because he knows: they will take care of him,
It becomes a roof for his family, it burns even at night,
His heart is wide, his word is few, his dignity is like a high mountain,
Even though he is tired, he does not go out, that love that burns inside him.

Ali agbi is almost the wall of the store, the pole,
The accumulation of years, the essence of artisanship, the heart.
With her sweet tongue, with her tolerance, with her graceful steps,
It has become a port of trust, with friendly looks.

Gold has a gram, but the heart has no gram,
The measure here is not weighing, but sincerity and humanity.
Not everyone has money in their pocket, but
It is everyone's right to be treated like a human being.

That's why I say:
Go to the jeweler who has money,
But who wants to be treated like gold
Let him enter Yusuf agbi's shop.
Because this store sees guests, not customers,
Because it's not shopping here, it's heart shopping.

And whoever comes in, doesn't just buy jewelry,
He takes a smile, a prayer, a “God bless” with him.
There are many jewelers, but there are few who consider a person precious,
Gold is abundant, but artisans with a golden heart are rare.

Omar says:
A brother like Fatih, a guide like brother Yusuf,
As long as friendly shopkeepers like Ali agbi, this city does not decrease.
Roads diverge, time passes, shops change maybe,
But the name of good people is indelible in the hearts.

Oh, my God...!
Protect these beautiful people from all kinds of evil eyes,
Make your affairs fruitful and your hearts peaceful.
Increase their sustenance, maintain their health forever,
No to incoming customers,
Pray for the departed hearts.
This shop is not with gold,
Shine with your mercy,
These people are both in the world,
And grant you good things in the hereafter... Amen.

Sıcak Rüzgar
Kayıt Tarihi : 20.5.2025 15:21:00