Sükut eyler dil gönüle .
Her akşamın koynunda
Yalaza vurmuş benzine
Heyhat olmuş ayakların
Gücene gücene gider geceye.
Topuk uçlarından gülücük saçsa saçların !
Kirpiklerinden kar taneleri düşüyor Saçlarıma.
Şehrin kaldırımları şaşkın .
Cemre uğramıştı evvelisi gün gökyüzüne.
Sabah yumuşak beyaz ve güzel .
Sokak lambaları önünden ;
Bir sen yağıyor katar katar .
Mahyanın en parlak kandili gibisin .
Eşsiz bir ihtişam duruşun .
Donuk gecelerin parlayan yüzü.
Sen öyle güzelsin ki .
Kim başını kaldırsa seni arar gözleri.
Bazen bir pusula yareni .
Leylekler geliyor mu?
Şehrin kasvetli havası ülkeme nişan .
Sokak lambaları ha söndü sönecek.
Küçük bir titreme ateş gelsem mi de !
Antirikorlar depdepe içinde .
Gücümü düşüren tüm sevdalara.
Nem kaldı zamandan beriye
Kuru lakırdılı bir dem
Baş ağrısı birde geriye
Çokça gezilen bağlar
Yar koynunda illaki ağlar
Gerilir ok da yaylar
Bir Öğretmen güncesi içimde ..!
Beyaz önlük cebinde gelen Faber Castel.
Bilirsin sana geliyor.
Kimse görmüyor .
Ve yalnızca O biliyor .
Öğretmen keskin gözleri .
Güneş doğmuş şehrin göbeğine,
Yollar — alacaklıdan kaçan borçlu;
Uykusuzlar dikilmiş seherde,
Ötekiler rüyanın kaçıncı perdesinde?
Mecalsiz ayak izlerin sokaklarda,
Bak bugün buldum !
Alyanstan ötesiydik ; hala da öyleyiz.
Ve en uzun gece de takmışız.
Uzun gitsin dercesine .
Ben bugün de Seni dünden ötede Seviyorum öteme bakmaksızın..
Ya bazen bir çift kelamsın dudağımda.
Bu akşam Ferhat'laştım kördüğüm şaşkınlığıma,
Bir dilber omzunda yanar ateş düşmüş gibiyim,
Köhnemiş sevda kurşunlarına diziyorum sözleri,
Bir ucu aşk, öteki Alamut'un suskun kalbi.
Öyle birileri vardır ki ;
Vatan gibi Bayrak'la devleşen .
Küpeli de kahpece vurulan Sinan Eroğlu.
Kayseri'de Ali Dağı eteklerinde kumanya tevazuluğunda.
Gülüşlerini sığdırdı nice yüreklere .
Bir gaye idi onların ki Vatanı koruma sevdasına tutulan.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!