Bu vakitte değil, sevdam gece ölmeliydi
Elim kolum bağlı, görmeliydim çıkan aşkı
Azap çeken hayvanlar gibi sona ermeliydi
Bir paslı bıçak yarasıyla kalmalıydı hatırası
Vurulmuşken hatta son nefesimi verirken
arkana bile bakmadın giderken sessizce
sensizliğim de yarı nefessiz nasıl yaşayacağımı
söylemedin zahmet edipte bir kelime
şefkatinle sıcaklığınla kokunu sindirdiğin
isimlerini senin bildiğin çiçeklerimize
Beyaz elleri olan tatlı dilli dilberler
insanı derinden etkiler
etkilendiğini hissederse bu güzeller
hiç acımaz kendine köle bile eder
...
ağır ağır girer kanına
Kan kusarken, bu sisli yağmurlu gece’de
Bir serçenin gözyaşlarına şahit olmak!
Karşımda kendinden emin, hasret dolu duruşunu
Sessizliğini kaçırdığın O melek yüzünü unutmamak.
Sıcacık şefkatli masum, zaman zaman utangaç bakışını
Gece olunca korkuyorum
Yarım aklımı kaçırmaktan
Tek tek yıldızları sayıyorum
Çıldırmamak için yalnızlıktan
geçen seneler bir canım varmış
bu sene yokmuş
bir varmışda bir yokmuş
amanda aman dermiş
kolumda gezermiş
bir varmış/ birde yokmuş
Sen hani o gece Ankara da
Bir bakışınla aklımı aldınya
Sen hani şuanda şimdi
Deli gibi benim aklımdasın ya
Burnumu sızlatan barut kokusu
Oluyor beyaz zambak kokusu
Bu nedir derinden ruhumu saran
Gururumu ayaklar altına alan
Beynimde kıyamet geceleri yaşatan
Nedir ey can nedir bu ahval
Çiçeklerle sırdaş olmak
Gözyaşlarında boğulmak
Gözlerim yanıp kavrulsa da
Seni yazmaktan usanmıyorum
Yazdıkça seni yaşıyorum.
Sevişiyoruz, el ele oluyoruz
Ateşimiz sönmüyor sevdikçe
Birden evleniyoruz bile…
O gecede ne varsa anlat bana
Ölüm yaklaştı,yanıbaşımda
Ay doğmadan anlat susma
Seneler geçiyor,kanlar dökülüyor
Canlar bir bir toprağa düşüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!