___________________hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım;
___________________sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın...
___________________yılmaz odabaşı
şehirlerin kutsandığı o kusursuz gecede
gelinlik kızlar gibiydi utangaç yüzün
mızraklanmış bir bulutun göğsünden
boşalır, kan göletleri
tertemiz topraklara
ve siner, kesif lekesi ihanetin
riyakar kalplerin çeperlerine, usul …
ciğerleri söktüren hıçkırıklarla
yasındasın
yanarsın…
ey karalar bürünmüş soylu kadın!
anam!
____________yaralı kuşlar, ölürken saklanır...
____________ömer hayyam
kavruk tenleri sığarken gökyüzü sofrasına
söküldü yarı geceden kara-kıl çadırları
toprak damlı evleri, yakılıp yıkıldı
beyhude dolandım ve yalınayak
yeryüzünün, en ücra sokaklarında
ıslak ayaklarımda gövermiş nasırlar
kanlı gözlerimde biriken dehşet
ruhumda, ölümün içli tınısı var
ve zaman
bütün
hurilerini
haram kıldım
nefsime yeryüzünün
biri hariçti...
seninle yürür acıyan kalbim
mutluluğun düş bahçelerinde
yalın ayak…
seninle açar her sabah
mayın tarlası yüreğimde
rayihası karanfil sevgilim
gün, bu topraklarda seher yelidir
destursuz gelir gecelerim
zamansız geçer sabahlar
çöl kıskacında savrulur umut
dağıtır küllerini dört bir yana
_________________ama hesap dağlarladır, umut dağlarla...
_________________ahmed arif
usulca ve kahırla akar
cudi'nin eteklerinden
kadim nehir dicle
alevin öpüşlerinde buharlaşarak
yağdın, yağmurlar içre toprağa
tohumlar selama durdu önünde
el-pençe divan serilip öyle
damar-damar emdiler seni
hamd-u sena ile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!