Allah’ın Rızasını Gözetmek: Sonsuz Kazan ...

Muhammed Rıdvan Kaya
67

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Allah’ın Rızasını Gözetmek: Sonsuz Kazancın Yolu

İnsanın dünyadaki varlık amacı, Kur’an’a göre Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bu temel gaye, insanın hayatını şekillendirmeli ve tüm niyetlerinin merkezinde yer almalıdır. Dünya hayatı geçici, aldatıcı ve sınırlı bir süreci temsil ederken; Allah’ın rızasına dayalı bir hayat sonsuz bir mutluluğun ve gerçek kazancın anahtarıdır. Müslüman bir birey, davranışlarında insanların hoşnutluğunu değil, yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu gözetmekle yükümlüdür. Zira insanların sevgisi geçicidir, paranın ömrü ise sınırlıdır. Ancak Allah’a adanmış bir hayat ebedî kazançla taçlanır. Bakara Suresi 207. ayetinde bu ilkeye şu şekilde işaret edilir: “İnsanlardan kimi, kendini Allah’ın rızasını kazanmak için satar. Ve Allah kullarına çok şefkatlidir.” (Bakara 2:207) Bu ayet, Allah’ın rızası uğruna kendi benliğini, çıkarlarını, hatta gerekirse canını feda eden insanın üstün konumunu vurgular. Bu kişi, dünyevî beklentileri ve insanlardan göreceği övgüleri değil, sadece Rabbini memnun etmeyi hedefler. Böyle bir kişi, Allah’ın sonsuz şefkatiyle korunur ve mükâfatlandırılır. Zira insanlar, bugün övseler bile yarın unuturlar. Yapılan iyiliklerin karşılığı dünyadan beklenirse, bu karşılık ya sınırlı bir minnet duygusu olur ya da gelip geçici bir maddiyat. Oysa Allah’a yönelik yapılan her eylem, kalıcı bir değere dönüşür. Allah, samimi niyetle yapılan her infakı ve hayrı kayda alır ve fazlasıyla karşılık verir. Bakara Suresi 265. ayetinde bu gerçek etkileyici bir benzetmeyle şöyle anlatılır: “Allah’ın rızasını kazanmak için mallarını infak eden kimselerin durumu, yüksek bir yerde bulunan, üzerine şiddetli yağmur düşen ve bu nedenle iki kat ürün veren bir yeşillik alana benzer. Şayet üzerine şiddetli yağmur yağmasa bile çisinti yeterlidir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.” (Bakara 2:265) Burada infakın (Allah rızası için yapılan harcamaların) verimliliği, manevi anlamda ne denli bereketli bir kazanç sağladığını gözler önüne serer. Yağmurun miktarı ne olursa olsun, Allah rızası gözetilerek yapılan iyilikler mutlaka karşılık bulur. Böylece kişi hem dünya hayatında huzura erer hem de ahirette ebedî bir kazanca ulaşır. İnsanların doğru yola iletilmesi veya yönlendirilmesi ise bir kulun sorumluluğunda değildir. Bir Müslüman iyiliği emreder, doğruları söyler, ama sonuç Allah’a aittir. Bu yüzden yapılan iyiliklerin Allah’ın rızasına yönelik olması, karşılık beklemeden gerçekleştirilmesi gerekir. Bakara Suresi 272. ayetinde şöyle buyrulur: “Onları doğru yola yöneltmek senin görevin değildir. Fakat Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayırdan verdiğiniz şey kendiniz içindir. Allah’ın yüzünü kazanmak dışında harcamazsınız. Hayırdan ne verirseniz size tam olarak ödenir. Ve size zulmedilmez.” (Bakara 2:272) Bu ayet, tüm hayır işlerinin aslında kişinin kendisi için olduğunu; niyetin ise yalnızca Allah’ın rızası olması gerektiğini vurgular. İnsanlardan karşılık ya da takdir beklemek, yapılan hayrın içini boşaltır. Ancak Allah’a yönelik yapılan her davranış, eksiksiz bir şekilde karşılık bulur. Sonuç olarak, insanlar için değil, Allah için yaşamak; kısa ömürlü kazançların peşinden değil, ebedî saadetin peşinden gitmek gerekir. Allah rızası için yaşamak, insana dünya sıkıntıları karşısında sabır, iç huzur ve ahirette sınırsız bir ödül sağlar. İnsanların rızası geçicidir, mallar tükenir ama Allah’ın rızasını kazanan kişi için bu dünya da ahiret de kazançla doludur.

Muhammed Rıdvan Kaya
Kayıt Tarihi : 25.5.2025 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!