Bu gece ay bir tomar ışık düşürdü bağrıma. Gece susuz, sessiz ve Lacivert. Alıştık, bittik mon ami. Kökü su'dan çektik. Kuruttuk, alıştık, bitirdik.
"Alışmak ağır ağır tükenmektir, tüketmektir" denir ya inanmamıştım o zamanlar bu bilgece söze. Oysa sonradan, anladım yakından bakınca servilere, servilerin nasıl birbirine alışıp sessiz sessiz eskidiğine.
Bir de bu çağda tez tüketilen, çok tüketilen, vitrinlere kalplerle, öpücüklerle serpiştirilmiş bir meta oldun sen. Ya nice lekeli flörtlere konu olmana ne demeli senin?
Vakit dövüldü alışkanlığın yıpratan tavında, yıprandın kısa ve ucuz bakışların pazarlıklı, hesaplı kıskacında sen.
Eskidin Lise kitaplarından birinin sayfaları arasında kuruyup, unutulmuş gül gibi. İncindin zamana yenilip kaldırıma düşen ve hırpalanıp ezilen sarı bir yaprak gibi. Saptırıldın, burkuldun, incitildin ve kırıldın o narince belinden.
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta