Tevazu İlmin Mayası ve Meyvesidir
Sultan II. Murad bir gün yakınları ile ilme, âlime ve dervişlerin tevâzuuna dair konuşurken:
“Âlimlerle dervişler arasında acaba ne fark vardır? Bunu öğrenmek isterim” deyince orada bulunanlardan biri:
“Hünkârım, bu izah etmekle kolay anlaşılmaz. Bu farkı duymaktan ziyade görmek lâzımdır. Dilerseniz bu gece tebdil-i kıyafet ediniz. Beraber, alimlerle dervişlerin toplantılarına gidelim” der.
Padişah tebdil-i kıyafet eder, toplantı yapılacak binanın önüne gelip dururlar.
Önce alimler görünür.
Padişahın dostu, en önde gelen alime yavaşça yaklaşıp:
“Kusurumuz bağışlana, bir şey öğrenmek isteriz. Acaba gelenlerin içinde en büyük alim kimdir?” diye sorar.
Soruyu dinleyen alim, soru soranı aşağıdan yukarı süzdükten sonra: “Benden ileride kim var bilmiyorum” der ve geçer.
Aynı soru ikinci gelene sorulunca: “Benim olduğumu söylüyorlar” der.
Arkadan gelenler de buna benzer cevaplar verir.
Alimlerin arkasından dervişler gelmeye başlar.
İlk gelen dervişe:
“İçinizde en bilgili, en faziletli olan kimdir?” diye sorulduğunda:
“Arkamdan gelen” der.
İkincisi:
“Hayır, ben değilim, arkamdan gelen” der.
Diğerleri de aynı cevabı verir.
En son içeriye girmek üzere olan dervişe aynı soru sorulunca, derviş boynunu büker ve:
Şahin KayaKayıt Tarihi : 5.4.2020 22:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!