Gökyüzü ve gözyaşlarım
Asırlık ağaç gibi yaşlanmış
genç ömrümün yaşanmışlıkları.
Acım benim, özlemim benim
Bir yanı özlem
Bir yanı sensiz olan ömrüm
Bilmezdim,
sulcus tendinis musculus flexoris hallucis longi'nin küçücük bir oluk
anatominin bu kadar derin olduğunu
Bilmezdim,
taşıdığımız bedende nelerin gizlenip
Bizim gelecekte güzel günlerimiz olacak idi
Bizim türkülerimiz var idi al al söylenir idi sen olmasan türkü yok idi
Bizim hasretlikler başladı türkülerden sonra araya başka renkler karıştı
Bizim bir yanımiz siyah bir yanımız beyaz oldu
Bizim bir yanımız düğün idi öbür yanmız toprak oldu.
Cardiamda aşk metastazı var malign olduğunun farkındayım, antionkogenlerim derin algialar çekiyor onkogenler kadeh tokuşturuyor ''boire à la santé de'' diye diye prognazı çok kötü bu malign aşkının, ben seni durgun halinle tanımıştım oysa bir foton gibisin patükülerinle şimdi cardialarımda atrialarım ağlıyor her şey artık haemorrhagia renginde; keşke her şey pseudoanemia renginde olsaydı yordun beni calbimin kaptanı inanmıştım oysa sana. malignlerin eline kadehleri veren senmişsin meğer antionkogenleri uyutan sen ''boire à la santé de'' ''boire à la santé de'' ''boire à la santé de'' dedirten sen, ben yokum mutlu ol sen...
Sen uluların kralı ne kanlar döktün uslanmadın mı? Ne yörük kaldı ne ismaililer Şah gitttiii huzur bitti. Eyyy Evlad-ı Şeyh Haydar bu devran-ı İhsan seninle yitti!
Niyaz etti kapında ilim görmeye bülbül düşmüş o can aşkıyla ötmeye , Şah...
Niyaz etti bilmeye bilip de geçmeye amâ olan görmez meyinden içmeye, Şah...
Niyaz etti sevmeye sevip bağından geçmeye anla ol dedi ses verip ötmeye , Şah...
Niyaz bağında aşıklar öter öter de ilmin görüp canından geçer yolunda geçmeye ,Şah...
Saçlarına kızıl karanfillerden taç bağladığım
Gözlerine dua-i şems okuduğum al ağladığım
Saçlarına al karanfil gözlerine güneşi
bağladığım
Hub olan seni sure-i hadid’de gördüğüm
anladığım...
Hani sabahın serinliğinde güller üstünde su
damlacıkları parlar
İşte sen o gül , saçlarının ıslaklığı o parıltı
Bu sözüne atfen kan kızılı bir gül uzatıyorum sana
Beni benden alan
Derelere su çalan
Beni benden alan
Gökten su salan
Beni bana eren
Sirenler çalmakta gülüm çığlık çığlığa yaslar tutacağımız zamanların havadisleri kulaklarımızı tırmalamakta gülüm petrol karanlığı bir gök alevlerle aydınlanıyor bağrımızın en açık yeri alevlerle kanamakta yanmakta gülüm
Sirenler çalmakta gülüm tiyatroda sahneler sinemada perdeler yanmakta gülüm kırmızı ak perdeler kan kırmızı yaprak sarısı alevlere sarılmakta sevdiğimiz yurdumuzdur mekan duvarda bir resim guvernika yanmakta gülüm
Sirenler çalmakta gülüm soğumuş bir kurşun gibi gölgelerimizin karanlığına düşmekte düşmekte ölüyoruz çığlık çığlığa bağrımızın en açık yerinde çocuklar üşümekte ölmekte ölüm gülden de güzel bu mevsimde gülüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!