Gün boyunca “dostum” diyenler
Az sonra çekip giderler
Baş başa kalırız yine
Akşam bir başkadır sevdamız
Lodos pek dokunmaz ama
Poyrazla sarsılırız
Kimse istemezdi
Kaşlarını çatıp geçip gitmeni
Zaten, geçmedin de
Sanki bir vakit azarlasan
Sonra anlamlı bir mana çaksan
Başımızı öne eğerdik ama
Ömer bin hattab zamanında
Yer kurudu, çıkıldı yağmur duasına
Abdurrahman bin avf’a emir verdi
“Ben değil, yağmur duasını sen yaptır” dedi
Büyük sahabe, semaya uzattı ellerini
“Rabbim” dedi. “Beni tanırsın, bilirsin
Sevdanın asude yamaçlarındayım
Kekik kokusu geliyor buram buram
Yabandayım, dardayım, yardayım
Kekik kokusu ile kârdayım
Hiç ilişme istersen orada kal
Biraz daha tırmanayım ey yar!
Derviş âşık oldu Leyla’ya
Hocası çağırdı sordu
“Leyla’yı seviyor musun? ”
Çıtı çıkmadı zavallının
Başını öne eğdi edep etti
Sukut edip hocasını dinledi
Kâinat gürül gürül senden söz ediyor
Tabiat olayları, seninle dile geliyor
İmanımdan zerre kadar şüphem yok ama
Nefis, her eylemimde devreye giriyor
Seni hakkıyle anamadım beni bağışla
İyice demini almıştı sanırım
İçerken bile keyif veriyordu aşkımız
Gece acıkırdık çorbacıya giderdik
Ardından sabahçı kahvesine
Bozuk paramız olmazdı
Gülerdik
Sana söylediğim her sözü
“Yüzeysel” dedin
Gören gözle baksaydın
Görecektin eminim
Ama sen, derinlere inmedin
Kılıcın kör olanı, hele eğri olanı
Savaşlarda kullanılmazmış, çok eskiden
Ağaçlar kesilmez
Kadınların, çocukların sözü olmazmış
'Uyanın bakın etrafınıza' diyemedi
Bizlerle yaşıyorsunuz, söyleyemedi
Çaresizdi, yanınıza gelemedi
Makamınız yüksekti, ötesini bilemedi
'Hak yolu budur' deyip, iman edenler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!