Neylesin bu garip gönlüm bayramı, seyranı?
Gönlümün Sultan'ı, ruhumun Abat'ı garip anam!
Gecenin Esrarı
Mehtapsız bir gece, sanki bir boşluk içimde, kederli.
Yapraklardan, hafif bir rüzgar fısıltısı geliyor, kulağıma.
Deniz sessiz uyuyor, etrafa vuran ışıklar aydınlatıyor.
Daha uzaklar silik bir loşluk içinde kalıyor, sevgili bu akşam.
Çiçeğin poleninden daha tatlısın.
Gülen gözlerinle, kalbimde saklısın.
Sen benim canımsın, başımın tacısın.
İçimdeki özümsün kuzum sultanımsın.
Bahçende güllerin solarsa,bırak solsun!
Seni tanımadan önce geceleri rüyalarım da her zaman kabuslar görüyordum.
Zebaniler karabasanlar görüp terler için de uyanıyor,
besmele çekip tekrar uyumaya çalışıyordum.
Gülom..
Her akşam içerken düşlerim seni ben
Aklımdan seni bir türlü söküp atamadım
Bir gün anlar da dönersin dedim ben
Belki de bizi için için, yakan, garip bir sevdanın ateşiydi.
Saman yangınları gibi, biz her gün yavaş yavaş, sessizce yanıyoruz.
Bilmem seni satırlarımda, kaç kez anlattım?
Ayrı kalmanın çaresizliğinde, sanki kör düğüm oldum.
Yine akşamın kasbeti çöktü içime
Seni düşlerim ben bütün kalbimle
Muhteşem güzelliğin ah hayalimde
Aşkımız kalmasın sakın mahşere
Dilim lal oldu, ismini artık söylemez oldu.
Sözlerin zehirden şerbet gibi, bana mey oldu.
Hasretin kalbimde nasır tuttu, gözüm ağlamaz oldu.
Deli gönlüm elinde, çarmığa gerilmiş, bir esir oldu.
Aşkım ve ihtirasım depreşti, gel bu gece!
Hava dışarı da ayaz çok soğuk
Kan dolaşmıyor vücutta donuk
Fakir ölüyor sesi çıkmaz boğuk
Vekil düşünmez aç değilki lâvuk




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!