esma'ya
dün bir gül gibi çıktın karşıma
yeni kopmuş sabah gülü üzerinde çiğ
gözlerinde gördüm eski güneşlerin yankısını
ellerin bir bahar bir bahar bin yıl öncesinden
zamanın akışına teslim olup
günlük sevinçlerin ve acıların sarhoşluğuyla avundum
kendimi azmin ve iradenin
yaşamın dışında tutarak
gençliğimi senin zamanında unutarak
hayat kırıklarına vurdum avundum
Zamandır rüzgarla akıp giden
Ben bir vapurun sahanlığında
Duyulur suların gürüldeyen çağrısı
İçimde şehir ve güneş boğulurken
Dizilmiş iskelede bakar martılar
ilk şiir denemem bu sana mahsus
ilk yasadışı sorgu
affa ilk teşebbüs
sonbaharın ölümünü ilk isteyişim bu
ilk kış düşüncesi
bahar ne yaz ne...
Almışsın üstüne çekiciliğini siyahın
Işık çeken, ışık seven, soğuran siyahın
Oysa ki rüyalar, beyazlar içinde sen
Bir sen misin öldüren beni samanyollarında
Yıldızlar kayar ölümün soğuk nefesi
var mıydı var mıydı
ipeğim benim var mıydı
yumuşaktı sanki yoktu
ipeğim benim yok muydu
ninni miydi ninni miydi
1.
istanbulda şişli kaldırımlarına yapraklar düşüyor
yürüyorum
yanımda sensin yine kırmızı giymişsin
yanağın al yüzün sarı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!