Akşam vakti, gece, karanlık ve siyah...
Asaletin tavan yaptığı an ve ben;
Düşüncelerim beynime çarpıp duruyor sürekli,
Bir ruh karmaşası yaşanıyor içimde, hissediyorum.
Gündüzün parlaklığından gözümü açamıyorum,
Düşünüyorum içsiz ve sessiz
Önümde mavi deniz ve sensiz
Kulağım çınlıyor sessizlikten
Yalnızlıkla beraberim çaresiz..
Oturdum, yorulmuştum artık
Gölgeden bir boşluktayım bekleyen,
Uçuyorum resmen, hissetmeden,
Gözlerim kamaşıyor çaresizlikten,
Anlamıyorum ne yapsam ne etsem?
Gitsem, çok uzaklara gitsem ebediyen,
Gönlümde yükselen bir güneş gibiydin
Yokluğunda yağmurlar yağıyordu, hava soğuk
Üşüyordum sen yokken, buz gibi
Titriyordu bedenim, sırımsklam
Ben sana bağımlıydım sevdiğim
Kırılmış kopçası hayatın
Derin çizgiler oluştu kalbimde
İçini açtıkça acıtan yaralar
Ruhunu teslim eder gibi
Son sözünü verdi ve
Gitti
Gülü seven dikenine katlanmaz
Gül ulaşılamaz
Diken batarsa ölür
Yaklaşamaz biçare gönül
Gülü sevmek de mesele
Uzanıp gönlümce deryaları seyretmek
Huzmelerini üzerime salan güneş ile
Mideye ulaşan sıcak çay eşliğinde
Hüzünlenmek iki satır maziye
Bulutların dansına dalıp gitmek
İçerimde bir şehrin kuru gürültüsü var
Selamı sabahı yitirmiş komşular
Boğazına düşkün kediler
En işlek caddelerimde
Mendin satan sabiler
Gönlümden kopar aşk
Büyür aramızda sevda
Yaşarız göl kenarı tahtalı evde
Senli geçer mutluluklar
Çıkarız dünyayı dolaşmaya
Adını duyduğum gariban saatlerde
İki bukle çiçek oturuyor gönlüme
Hasbihal etmeye bayılıyorlar
Unutturmuyorlar yokluğunu
Sağ olsunlar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!