Çanlar çalar bir gün, hep senin için,
En sonun da hayat,o gün son bulur,
Kim bilir belki de, gönül unutur,
İçinden ağlayan, bir gül olursun.
Masum bir gün güler, karanlık yüzün,
Her ayrılık türküsünde,hüzün dolar yüreğim,
Damlalar gözlerimde,sabırla gizlenirler,
Mutluluk gölgesinde,hayal olan dileğim,
Umutla buluşarak,sessizce sözlenirler.
Her muhabbet türküsünde,coşar durur yüreğim,
Korkuyorum,
O sonucu almaktan,
Kulaklarım dayanamaz bilirim,
Çekinirler duymaktan,
Gözlerim görmek istemez,
Dilim utanır saklamaktan,
Biri kör,biri topal garipce bir sevdanın,
Adından kaçıyorken,resmini taşıyorum,
Kimi üzgün,kimi şen şu kocaman meydanın,
İçinde yaşıyorken,lütfuna şaşıyorum.
Değişmiyor hiç bir şey,hatıralar bitmiyor,
Bilinen gerçeklerin,adını koyamazsın,
Ne garip bir yalnızlık,kovuyorum gitmiyor,
Anlamsız bir gururun,sabrını kıramazsın.
Dökülen yaprakların,
Dönüşüm sürecidir,
Geçen uzun yılların,
Bir çoğu mültecidir
Hangisi hayırlıdır,
Riyanın esiridir,şu garip samimiyet,
Sıkışmış bir köşeye,susuzluktan ölecek,
Arkasından gizlice,bakıyorken hamiyet,
Onu dalga geçerek,hayasızlar gömecek,
O gün uyuyamadım,
Bin türlü düşünce,
Dolaşırken aklımda,
Yüreğime ağır geldi,
Dertlerin.
Bir hışımla doldurdu,
Güzel haber hoş geliyor kulağa,
Umutlara koşar adım giderken,
Mutluluklar tat veriyor damağa,
Korkulanlar dimağı terk ederken.
Özlenen ellerinin teması bir hayaldir,
Kıvırcık saçlarında her bukle bir vebaldir,
Canım diyen sesine hasret kalan kulaklar,
Bu dertte bizi buldu bu nasıl bir kaderdir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!