İddiaya girerim, nefsimle her an,
Ararım yılmadan, bütün civarda,
Sırtımı dayayıp, nefeslenirim,
İsim yazdığımız, yıkık duvarda.
Suları döverim, bronz havanda,
Sevgi azıklarıyla, doldururum heybemi,
Yola çıkarım sessiz, üzüntümü gizlerim,
Şimşeklerden korkarım, şaşırırım kıblemi,
Ilık rüzgârlar ile filizlenir hislerim.
Ağırdan yürüyerek, yol alırım durmadan,
Bir yağmur yağarken, camın üstünden,
Gönüllere düşer, sevgi tohumu,
Yiğitler döner mi, doğru sözünden,
Düşünme yaşarken, aşkın sonunu.
Duyduğun sözlerin, lütfuna inan,
Gözünde çok büyütme,
Şaşkınlığa düşersin,
Ben, etrafında dolaşan,
Diğerleri gibi,
Sıradan bir insanım.
Hayatın içerisinde,
Düşmüşüm doğrulamam, tam kökümden kırıldım,
Yanmışım kavrulamam, çok önceden darıldım,
Gördüğüm geçirdiğim, cümle hayat renginin,
Elini çoktan sıktım, ta ezelden sarıldım.
Başlamışım dönemem, sonuna kadar varım,
Meyhaneler zevk vermez, çare değil sarhoşluk,
Ben aşkından divane, olmuş iken sultanım,
Çekilmiyor hayatım, doldurulmaz bu boşluk,
Sen bırakıp gitmişken, unutmuşken sultanım.
Ne ibadet ne küfür, çare değil isyana,
Konuşma sus,
Boynuma geçirdiğin ilmeği,
Çözmeye çalışmanın,
Gayreti içerisindeki sükûtu,
Bozma ne olur,
Bu deli aşk yüzünden, perişan olsam bile,
Mutlu oldum bir daha, çılgınca sevdiğime,
Karar verdim sonunda, yaşanan her sevdanın,
Sınırsız yaşayarak, sevmeye değdiğine.
Gerçekten sevdiğime, kanaat ettiğimde,
Sensiz yaşamayı, düşündüğüm her gece,
Uykularım kaçıyor, nedense,
Kendimden korkup, gizlice yalvarıyorum,
Sonra, sabaha kadar,
Sessizce düşünüyorum,
Ama nedense bir türlü,
Bir şarkı dinliyorum, o yanık sesten derin,
Gözlerine vuruldum, bir vefasız dilberin,
Ağaçlar gölgesinde, rüzgarla öpüşürken,
Dertlerini dinlerim, umutsuz sevenlerin.
Nasıl gafil avlanır, sevdaya hasret gönlüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!