Gün olur geliriz karşı karşıya
Belki elimde bir demet gül
Kalbim yerinden çıkmaya hazır
Kelimeler ağzımda tutuklu kalır
Bir gülüşüne değişiveresim gelir dünyayı
Nefesinden çalınmış bir bahar esintisi Sarar etrafımı
Gözlerinde kayboluyorum, saçlarında kayıyor ömrüm kaşlarında çatılıp, dudakların yiyor onca ömrü
Gökyüzünden öte bi yol yok önünde
Yeryüzünde gök kadar güzel yüzün gözümde
Gözünde gördüğüm şeyi görmedim ömrümde
Her kış mevsimi yeniden doğarım tam ocağın beşinde
Yazdıkça kusuyorum
Seni, güzelim beyaz sayfalara
Sonra birazcık ara
Yakıyorum sigaramı
İçimi dolduruyorum
Yalandan bir zehirle
Ölmek için yaşıyoruz dünyada derme çatma
Ölmek için yazıyorum seni, acımı dörde katla
Yazdıkça kalbim acımı bu bedende toplar
Sardıkça tütünü zihnimde şair bile otlar
Ölümü bekler nice ölümlü
Azrail gösterir nice ölümü
Sıra bana gelirse korkmayın
Kapayın gözümü
Onca şairden tarifini aradım renginin
Sen nasıl bir renksin
Bulamıyorum dengini
Ne yazsam siyaha kaçıyor tonun
Tutturamıyorum rengini
Kaskaraydı gözleri, her bakışta kaskatı bakışları
Çatık ve o denli güzel kaşları
Up uzun gece gibi saçları
Bir ayrılık hikayesi değildi bu
Kafamda kurduğum saçmalık
Aşkın peşinde olmuşum şair
Ne sen zühresin ne ben tahir
Nâzım gibi yazabilir miydim
Öyle güzel öyle narin
Aşkında pişmeyen
Olur mu sanırsın şair
Severken güzeldi herşey
Ben seni severken güzeldin
Sen beni severken de üzendin sevmezken de üzendin
Sen aşkı hikayelerden tanırdın o yüzden şirine özendin
Ben aşkı sende tanıdım ferhat gibi delmedim belki dağları ama mecnun gibi çöllere düşendim
Söyleyemedim belki hislerimi senin yolunda tükendim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!