Şahlar şahından mürvet istedim,
İşte bu kula himmet verdiler.
Şefaati peygamberden bekledim,
Kevser şarabını hemen verdiler.
Murat istedim pirden, dergaha vardım,
Giyinmişsin alları beklersin beni,
Sanki bir meleksin nur dökülmüş yâr.
Hoştur uzaktan gelen davul sesi,
Sanki bir meleksin nur dökülmüş yâr.
Sabah olup ılgıt yeller esince,
Nedir bu sevda nereden gelmiş?
Kemer olsam beline dolasan beni...
Kimler aşkı gerçekten bulmuş?
Kağıt olsam kitabına kaplasan beni...
Denizde oluşur azgın fırtına,
i.
İlham gelmezse dökülmez kalemden dizeler,
Sövemezsin karanlık gecelere vuslat zamanı...
Ve yüzünü dönünce o bal dudaklı sevgiliye,
Ve bir buse vardır ellerinde..
Dokunsan şiir yazdırır o pamuk ellere...
Sahrada bir seraptan medet umdum,
Denizde fırtına, sahilde kumdum,
Yaralara merhemi sende buldum,
Yemek istedim seninle tuzumu.
Çağırdım kuşları bir selam için,
Sevgili için deldiğim dağları,
Bende bir gün mutlaka gezer idim
Bülbülün gezdiği bütün bağları,
Ben de bir gün mutlaka gezer idim
Taş olsam, toprak olsam ama var olsam,
1
Saklasam bütün kusurlarını gönlümde,
yine söylerim aşkımı bir güle,
bülbül olmak zordur elbette,
bir çiçek olmaktan ne çıkar?
Yol uzun olsa da aşınmaz ayağında çarık olan,
Bu devran böyle kurulmuş yanar kalbi açık olan.
Haykır bir kaç deyimle dök iindeki duyguları,
Çık bir dağın tepesine ruhuna işlet o dağları...
Sevmeyi sende öğrendim, yemek gibi,
İçtim bir bardak suyu, sen gibi,
Karakterim değişti bir asker gibi,
Nice hallerimi bende geliştirdin bir tanem.
Mektup icat olmasa eller tutuşur,
İsteğim yoktur artık bu fani dünyadan,
Alsa canımı Allah kurtarsa bu azaptan,
Ulaşsam sana bir an önce ya Rahman,
Çeşit çeşit çiçek açtım dilimle...
Hak ettim gerçekten bu vefatı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!