Dilenci gibi zamanı dilenir ruhum
Sanki bir çırpıda yılları unutmuşum
Her gece aya yıldızlara tutunmuşum
Gözlerin gelir gözüme güneş batınca…
Her sabah tan vakti güneş doğarken
Senin gibi güzel düşünenler
Güzel bir ülke düşleyenler
Banyosuzsa, açsa, susuzsa,
Yuvasız ve uykusuzsa çadırlarda
Başkentin baş göbeğinde
Her gece kederdeyse, sabaha kadar
Ne gün gördük ne de güneş
Öyle uçtu gitti ki yıllar
Ürkek güvercin gibi
Kaydı gitti avuçlarımızdan
Kuyruklu yıldız gibi
Gökyüzünde bir iz gibi
Bir rüzgârla başlar hayat
Eser deli dolu tepelerde
Bir hüzünle bulur nihayet
Sadece izi kalır gönüllerde
Varlarla yoklar
Azlarla çoklar
Sen aydın ovasının nazlı bir ceylanıydın
Sen hazaldın aydın daglarında
Bir ayagın bozdaglarda bir ayagın menteşelerde
Her bahar çiğdem sümbül ve kardelen toplardın
Kar suları çözülürken
Onca hırçınlıgına inat yağız kışın...
Ben pay olayım
Paydam sen ol
Böl beni parçalarıma
Ve sonra savur
Sonsuz derinliklerine
Ve soğuk yalnızlıklarına evrenin
Her çocuk bir türküdür
Anadolu’da
Tozlu yollarda
Ulu çınar gölgelerinde
Her düdende
Su düşende
Hicranın girdabına düştü bahtımız
Döner durur biçare pervane gibi
Ahirete mi kaldı onca ahtımız
Hüzünle neşe karışık meyhane gibi…
Söyle dostum şimdi neredesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!