ne zaman ki çözülür ilmikleri
tutulduğum kör sevdanın,
bin bir kelebek yatar ölüm sancısına.
ve susar mevsimler
gök yüzünün ihanetine,
bir başka ağlar akasyalar
kapılar sürgülenince akşamları bu kentte
bana kalır sokakların yalnızlıkları.
sahipsiz gölgeler konar ellerime,
bir aşina sızı tüner tenime,
ve bin kez yaşarım,
zamansız ayrılıkları.
sarıydı saçları,
nasırlıydı avuçları.
sanki topraktan yeni çıkmış,
bir fidanın dal uçları.
akıllarında gündelik işler,
seni düşününce,
portakal çiçeği sancıları yürür içime.
kış sokağı yalnızlıkları sarar yüreğimi ansızın.
hasretler gelir solgun mevsimlerden.
yokluğun dökülür imbatlardan serime,
öldürür beni sızın.
sen düşünce serime her gece,
bir güneş öpüşü dadanır yüreğime ansızın.
söylediğin türküler dolanır dilime,
kanımda döllenir çektiğim sızın.
sevdiğim,
gülüşünle
hangi kavuşmanın sevincini yaşar bu gönül
bilir misin?
hangi ayrılığın ıstırabını solur,
isli bir kent sokağı başında,
masmavi bir hüzün ağacı misali yüreğim.
içinde, küflü acılar
ve yarım kalan sevdanın düşleri,
oysa
bambaşka özlemin tınısıdır,
Yatağımda güz sonrası mevsimler
Odamda avuç dolusu bir sessizlik
Bıraktığın düşler,sararmış özlemler,
Dokunduğun karanfil gelir aklıma ilk.
Uzaklarda şavkır yorgun bir tren sesi
Çok uzun özgürlüklerce sevdim seni,
Çok uzak kentlerce sevdim.
Bir gelincik ağladı sessizce,
Bir güvercin güldü gecede,
Dingin rüzgarlarca sevdim seni; yıldızlarca
sarı mıydı saçların,
sıcak mıydı avuçların,
unuttum.
aklımda kalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!