artsın yalnızlık sarhoşluğu
bir udi çalsın durmadan
hicaz peşrev
üzünçsüz düşüneyim
geçen günleri
iç çekmeden
kimin bu ceset
kime
ne anlattı
hayatın buruk öpüşünden
başka
ay büyür iyiden iyiye bazı geceler
döner başımın üstünde
yaklaşır yaralarımı sarmaya
tılsımıyla getirdiği ateşi sunar
yakmak gerek parça parça
dövmek gerek demircilerle
belki kendime
alevler içinde
bir yer bulurum
karşılıklar aramadan
belki
gözlerim deniz kıyısında
beklemek ümitle
yaklaştıkça yaklaşmakta olanı
görmek ellerini güzel şey
ne ki zaman geceyarısı
ben çağrılmadan geldim
en güzel zamanlarımızı
harcadık boşu boşuna
lanetli olmadık neyse ki
kaldık kavrulmuşluğumuzla
çılgınlık
hüznünün eşiğinden dönüp de
sevincine ortak arayan
nesrin
ay doğdu
çatılara kondu
avurtları çöküş bir adam
ki
adam
yine de deliyor aşkı birkaç yerinden
fülüt çalıyor bir kız çocuğu
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))