A K I L. İnsan yaratılmış olmasından sonra, dinden dahi önce gelerek, kendisine verilen en büyük lütûf ve ihsan’dır. Çümkü, aklı olmayanın dini de yoktur. Aklı; kimi başında taşır, kimisinde yoktur ve boşu boşuna uğraşır.. Akıl da, bu işe çok şaşar ve pusulası karışır...
Sonunda ise; zıvanadan çıkar ve aklın da, aklı karışır. Kimisin de ise; akıl bir deryadır, “okyanus aşar! ” kimisinde ise, bir damladır ve düştüğü yer dahi, bu damlaya şaşar. En kötüsünü ise; o, hep var olduğu halde, onu pek bilmeyen ve kullanmayan ahmaklar yaşar….
Siz. Evet; ya, siz! Aklınızı rantabl olarak kullanabiliyor musunuz? ..
Elinizde olmayan maddiyat için, gece gündüz çabalarsınız.. Ya! . Akıl gibi; kazanmakla “ELDE EDİLEMEYECEK” ve bedava verilmiş bir hazineyi, yeterince değerlendirebiliyor musunuz?
Ya, da! Siz: Zeki misiniz, yoksa akıllı mısınız? Zeki ile akıllının farkını anlatan, “Hadis-i şerifi” bilir misiniz?
İsterseniz, bir daha düşünün ve aşağıdaki şiiri okuduktan sonra, kararınızı verin...
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,