Kazdağı'ndan bir yel esti serince,
Ruhuma bir sükûn doldu derince,
Ulu çınarları seyrederince,
Gönül eski yola düşer bu akşam.
Veysel gibi uzun ince yollarda,
Karacaoğlan' da yüce dağlarda,
Yunus'un dilinde tatlı dillerde,
Aşkın pınarından içer bu akşam.
Zeytin dalı eğilir de selâma,
Deniz fısıldar bin türlü kelâma,
Hacet var mı sitem ile merama?
Âlem sırlarını açar bu akşam.
Bir dost meclisinde demlenir çaylar,
Söz köprüsü kurar aylar ve yıllar,
Gönülden gönüle görünmez yollar,
Dostumla menzile göçer bu akşam.
Ne gam kalır, ne de tasa, ne keder,
Her bir hece derde merhem olur der,
Vakit bu vuslatın müjdesin eder,
Fânilik gömleğin biçer bu akşam.
Kul Hasan'ı der ki, budur muradım,
Her kıtada ustalara uğradım,
Akçay'dan bir selâm ile çağırdım,
Şiirim engine uçar bu akşam...
Hasan Belek
24 08 2025
Akçay
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 14:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutluyorum değerli hocam...
Selam
TÜM YORUMLAR (2)