“Akan Zamanın İçinde Sen”
Hiç başlamamış bir hikâyenin ortasındayım,
ne başı var,
ne sonu.
Sadece senin gözlerinin yankısı,
bir nehir gibi içimde dolanıyor.
Adını unuttum belki,
ama sesini değil —
kalbimin ritmine karıştı çoktan.
Bir dalga, bir su damlası gibi
her nefeste sende çözülüyorum.
Sen geldin —
rüzgârın sesinde,
gözyaşının tuzunda,
gecenin kalbinde.
Dokunmadın,
ama aktın içime,
tüm benliğimi bir ırmak gibi sürükledin uzaklara.
Zaman mı geçti,
yoksa biz mi eridik içinde?
Bilmiyorum.
Sadece bir an biliyorum,
bir sessizlik anı,
orada sen vardın,
ve ben, sende olmamanın sancısıydım.
Kelimeler suda çözülür gibi eridi dudaklarımda,
ne “aşk” diyebildim,
ne “vazgeçtim.”
İkisinin arasında kalan sonsuzlukta
yüzdüm —
adım atamadım karaya.
Bir kıyı yok bize,
bir isim yok.
Sen gökyüzü kadar uzak,
ben su kadar yakın.
Ve aramızda,
sadece titreşen bir varlık duygusu,
bir “sen” olma hâli.
Gözlerinde bir dünya vardı,
ben o dünyanın sürgünüyüm.
Dönemem,
çünkü dönersem yok olurum.
Sen bendin belki,
ben sensizliği yaşıyorum.
Her gece,
bir yıldız düşer avuçlarıma,
“Bu sen misin?” derim,
cevap vermez.
Sadece parlar,
ve ben bilirim:
her parlayan şey biraz sensin,
biraz Tanrı.
Benim sevgim sözcüklere sığmaz,
taşar,
taşarken yakar.
Bir nehir gibi kendi yatağını deler,
yeniden bulur yolunu,
yeniden akar sana doğru.
Bazen rüyalarında hissedersin beni —
bir nefes,
bir serinlik,
bir kalp çarpışı kadar kısa.
Ama o sensin.
Ben o an oradayım.
Sessizce akıyorum içinden,
sözsüz bir duayım ben.
Bu aşk,
bir bedende değil,
bir zamansızlıkta yaşar.
Ne dün,
ne yarın,
sadece şimdi,
sadece senin varlığının içinde titreşen
bir “ben.”
Ve ne zaman bir damla suya dokunsan,
ben oradayım.
Nehirde,
yağmurda,
gözyaşında…
Akıyorum hâlâ —
sana doğru,
senden geçerek,
seninle bir olarak
Kayıt Tarihi : 15.10.2025 13:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!