Bir de sol aşılandı,
Önceden çürük dalın yerine..
Sözde hep bir kökteniz.
Gider söver geçmişe,
Gelir sayar akideye...
Cihat hayranı atanın evladı.
Ey iki dudağı ferman.
Ey mazlumuna eman
Resulu zişanın bendesi.
Şimdiki...
El pençe uşaklar da mı senden...
Dağlarda yanık türküler
Ağıtlarda sıralı ahlar..
Havada ayaz,gök haşin...
Cemre düşer,
Yitip giden canlara.
Toprağa karışamadan.
Bir sızı yerleşti yoz insanlığın katı yüreğine.
Onbinler yaralı onbinler göçtü ebedi yerine.
Bir eda ki kalanlarda yer yıkılsın dercesine.
Yer utandı yer arlandı gafil insanlığın yerine
Ağustos *99
Dağlarda ayrılığın sert rüzgarı,
ilahi bir kırbaç gibi iki şimşek.
Yer hiç sarsılmadı bu kadar.
Böylesine irkilmedi yerinden.
Sanki yıkıldı en derinden.
Toz bulutlarında kayıp hayallerin ırası.
Bina yaparsın zelzeleye dayansın.
Ömür yaşarsın kulluğuna yarasın
Yetiştirilğin ataya rahmet okunsun
Her mevsimde harsın aynı nâbekâr...
Elin divanesi hükümran..
Bir gün savaş bitirir..
Bir gün parsel yapar vatanı..
Bir karış dahi vermedi.
Atam soyka atana..
Vatan toprağı...
Özgürsün insan,hürsün düşünce.
İnsan benliğini bulur düşününce.
Ve hüküm giyip hapse düşünce.
İşte hürsün mahkum düşünce...
Haziran*99
Ömür revan..
Bİr tevbenin kıyısında.
Bir yıkıntının tozunda.
Bir sekaretin pençesinde
O an geri versen emaneti.
Ey şehit ecdadın miras yedisi.
Biriktir istiğfarı..
Gafilin akçeleri gibi..
Öyle hamdet ki fakr için,
Mal seyyare gibi.
Uğramadan gönlüne.
Elden ele geçer gibi..



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!