Uçaklar uçuyor göklerde;
metal kanatları,
bombaları,
korkunç sesleriyle.
Uçurtmalar da uçuyor,
rüzgâra bıraktığımız-
renk renk;
yırtıyor bulutları en yüksekte.
Kelebekler, kuşlar uçuyor özgürce,
gökyüzünde…
Çocuklar güneşe yüzünü çeviriyor,
şarkılar söylüyor,
oyunlar oynuyor...
Gözlerini kapatıp,
insanlığın öldüğü yere doğru koşuyorlar,
hep birlikte…
Patlayan bombalar,
silahlar,
barut kokuyor.
Ölüler, yaralılar…
Katiller kan uykusunda,
gözleri açık!
Karakargalar beyaza boyanmış,
uçuyorlar gökyüzünde;
gagalarında kırmızı karanfil.
“Özgürüm! Özgürsün! Özgürler!”
23.11.08
Kayıt Tarihi : 23.11.2008 11:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, “barış güvercini” kılığındaki karanlık güçlere, emperyalizmin yıkıcı yüzüne seslenir. Uçakların gökyüzünü kararttığı, bombaların yaşamı parçaladığı bu çağda, çocukların ve doğanın özgürlük çığlığıdır aynı zamanda. Karakargalar, beyaza boyanmış barış sembolleri gibi görünürler; ancak gagalarındaki kırmızı karanfil, savaşın ve kanın maskesidir. Emperyal güçler sadece açıkça savaş ilan etmiyor; bazen sessiz işgal ve cennet vaatleriyle, inançları ve kültürleri ele geçiriyorlar. Din emperyalizmi, bombalara başvurmadan, sömürü ve tahakkümü derinleştirerek, insanları yanıltıyor. ABD, Rusya ve diğer güçlerin demokrasi ve barış getirme iddialarının ardında, masumiyetin ve insanlığın öldüğü bu gerçekler yatar. Bu şiir, gerçek barışın ve özgürlüğün, maskelerin ardındaki karanlıkla yüzleşmekle mümkün olduğunu haykırır.
özgürlük dediğimizde içimizde bir kıpırtılar meyana gelir heyecanlanırız, ayakalarımız yerden kesilir, dudaklarımızın arasında çıkan her kelime bizi herşeyin sınırsız olduğu bir dünya kapılarını açar sanki. bu dünya öyle bir dünayaki kimsenin kimseyi öldürmediği , savaşarın sona erdiği ve herkesin bir çatı altında imece usulü ile birbirlerine yürekten bağlı olduğu bir dünya gelir aklımızın diğer ucuna ve yüreğimizle birleşir ve biz keşke öyle bir dünya olsun deriz ister istemez. ama malesef gerçek yaşamda aslında özgürlükler sadece hayalde yaşadığızdan ileriye gitmez. nasıl doğada yaşayan her canlının bir sınırı varsa herşeyinde bir sınırı olur. özgürlükte aslında sınırları çizilmiş. fakat çizilen sınırlarda değerler ön planda olduğunda sınır çizili ise dahi sen yaşarsın. hayatını idame ettirirken senin değerlerin her zaman senin önünde giderse sen yaşarsın . o zaman özgürlük mi dersin başka bir tanım mı bilmem.
ama bildiğim en büyük gerçek varki oda 'Özgürlük bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığı, tehlikeye soktuğu yerde biter.'
derin anlamlar yüklü güzel şiir için çok teşekkür...barış dolu, huzur dolu, gülen yüzler görmek umuduyla aydınlık yarınlar tüm insanlığın olsun....gönlüne, yüreğine sağlık...
TÜM YORUMLAR (16)