İyilik gördün ise teşekkür et
Kötülük gördün ise affet
Gıybet ettin ise yediğin çiğ et
De ona: hakkını helal et
Kalbi karartır nefret
Lakin haksızlığa buğz et
Gri bir şehrin, kurşini yalnızlığı,,
Belki Aşk, belki Ana'ya bu sızı,,
Kalbi konuşur sussa ağzı,,
Sineye işlemiş yalnızlığın tatsızlığı..
İstanbul’un sabıkalı bir semtinde sevdim seni
Sokakları karanlık, ayyaş, berduş dolu
Ben yapayalnız gündüz gece
Her sabah açarım penceremi
Akşamdan kalan ekmek kırıntılarını koyarım
Güvercinler gelsin diye, beklerim
Gündüzleri, gülen maskemi takarım yüzüme,
Gece karanlığında aydınlığa çıkartırım hüzünlerimi,
Sözlerimden ayrı, yüzümden ayrı hüzün damlar,
Yavaş yavaş karanlığı ıslatır sabaha dek…
Ahu Öztürk
Istanbul
Bu gece seni şiir diye yazdım,
Sokaklarını dolaştım,
Karanlıkta kayboldum,
Sayfalara baktım,
Adres yanlıştı,
Ey Aşk
Ey Şiir
Ey Edebiyat
Senin uğruna ne kanlar aktı.
Hallac Mansur’u kül edipte Dicle Nehrine savurdun
Başını iki güneşin altında kavurdun
Vaktilerden Şimdi
Bekliyorum gelmeni
Şiir yazamayan şair gibi
Kırık bir kalem misali
Ahu gözleri nemli
Sol yanıma yaşattın eceli
Ve o gitti!
Karardı bir anda her şey, kapkara oldu,
zift karası, katran karası, aşk karası.
Hayat bazen dert,acı, keder,elem
Ruhunda peydah olmuşsa kangren
Kim kalacak ki dünyada ebediyyen
Elbet var ölüm, cennet, cehennem
Günahkar olmak kolay,sende ol erenlerden
Gündüzleri, gülen maskemi takarım yüzüme,
Gece karanlığında aydınlığa çıkartırım hüzünlerimi,
Sözlerimden ayrı, yüzümden ayrı hüzün damlar,
Yavaş yavaş karanlığı ıslatır sabaha dek…
Ahu Öztürk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!