Küçücük bir oda, ışıksa loş
Soğukmu soğuk hava, mevsim kış.
Soba var, amma yakacak yok
Yokluk var, amma varlık yok.
İşte öyle günlerden bir günde,
Üçümüzün ortak giydiği siyah paltoyu,
Ahmet giydi sırtına, tuttu yolu.
Şaşkın bakışlar arasında daha sormadan,
Çoktan uzaklaştı, kayboldu yoldan.
Ahmet'i anlatayım isterseniz biraz size,
Çankırının bir ilçesinden diye başlayayım söze.
Toprak yok, varlık yok, ona inat babada yok.
Elleri nasırlı bir ana, çocuksa çok.
Beşincisimi, altıncısımı Ahmet?
Annesi dermişti oğlum sende medet.
Beni düşün, kardeşlerini düşün oku.
Burda kalmanın yokluktur sonu.
Bak ağabeyin okumadı ne halde!
Kızkardeşin ise yakında evlenir herhalde?
Kurtuluş sende, sen kurtar bizleri,
Git oku emme iyi oku, kır zincirleri.
İşte Ahmet öyle bir Ahmet ki yüklü,
Daha yaşı neki omuzları çöktü,
Gündüz okul, gece iş derken,
Sıcak aş, sıcak yatak görmeden,
Kovalandı, kovaladı günleri, ayları,
Uykusuzum, yorgunum, açım demeden.
Daha anlatacak çok şey var, çok,
Anlatmaya ne zaman nede gücüm yok.
Bitirdi Ahmet bitirdi okulu, sonunda,
Bir diploması olmuştu Onunda.
Sanki herşey şimdi çözülecekmiydi?
Makus talihi sil baştan yenilenecekmiydi?
Öyle sananlar yanılmışlardı,
Ahmet'i ise yanıltmışlardı.
Bir geçmişine baktı birde geleceğine,
O inanmıştı okul bitince rahat edeceğine.
Oysa öyle değildi, öyle hiç olmadı,
Ahmet'te anladı amma geç anladı.
Ahmet'i o günden sonra gören oldumu bilmem,
Biz hiç görmedik, haberde geldi diyemem.
Ne zaman kış günü siyah paltolu
Birisini görsem, Ahmet derim gözlerim dolu.
Bu hayat kaç Ahmet yedi bitirdi kaç?
Yoklukta varlık, varlıkta yokluk güç.
Ahmetler ölmedi, ölen umutlar,
Dileğim o ki mutlu olsun yarınlar.
24.01.2003 Ankara Hukuk
Kayıt Tarihi : 31.5.2007 10:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!