O mücellâ leblerin o hilâli kaşların,
Kim bilir kaç can yaktı hançeri bakışların,
Ak gerdanı kırbaçlar o ipeksi saçların,
Akıllara ziyândır senin fettan halların.
Güneşle ay nedir ki şûlesin senden alır,
Akşam çöker gündüzlerin üstüne,
Yavaş yavaş nemli saatler başlar,
Aldanmayın gurubun o rengine,
Tam da sızı işte o zaman başlar,
Vakit siyah hatıralar depreşir,
O ayrılık gününden hatıra kalan izler,
Ruhumun hicranını gönül yaramı gizler,
Ellem pınarı oldu sevdayla bakan gözler,
O günden sonrasını yaşanmış saymıyorum.
Gözlerimiz buğulu zordu elveda demek,
Bir gün aklına düşer de beni anarsan,
Sol yanında ince bir acı duyarsan,
Bu yürek burkan sızıya sebep ararsan,
Bil ki yüreğini burkan o acı benim.
Zaman tüketir gençliği ağarır saçlar,
Hatıralarda dolu mazi mahzenlerinden,
Hayalin çıkar gelir çöker gecelerime,
Şu gönlümü yaralar her gün birbirine yerinden,
Kapanmayı yasaklar ıslak kirpiklerime.
Hayalin elem taşır vazgeçmez seferinden,
Her gece nöbet tutar hiç kapanmaz gözlerim,
Başım avcum içinde hayalini izlerim,
Sızlatır sol yanımı içimdeki gizlerim,
Kapılmış gidiyorum vefasız bir hayale.
Geceler geçmek bilmez gayet geç ağrarır tan,
Gün gündüzü terk edip dönüyorken geceye,
Akşamın kızıl rengi sebeptir hüzünlere,
Anılar mesken tutar yerleşir gönüllere,
İçin buruk yanarsın kaybolan senelere.
Hasretin sancısını gece açığa vurur,
Menekşeler açarken gel artık gel diyorum sana,
Ne kadar çok şey kaybettik geçip giden şu zamana,
Mavisinden buket yapıp sunayım izin ver bana,
Tam menekşe mevsimi gel eski günlerdeki gibi.
Ah bir çıkıp geliversen o eski patika yoldan,
Gidişin duvar ördü umudun yollarına,
Savurdun sensiz geçen yılların kollarına,
Hasretinle yürürken hayatın sonlarına,
Bir selamla yeşertsen ümidimi ne olur.
Hatıramda tazedir bıraktığın izlerin,
İkiden bir çıkınca bir kalıyor sanırdım,
Meğer yarım kalırmış o gidince anladım,
Hep zulmetin rengini gecelere yorardım,
Gündüzler de siyahmış o gidince anladım.
Suçlu ne gündüz-gece ne asla karanlıktır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!