Ahmet Turgut Atlık Şiirleri - Şair Ahmet ...

Ahmet Turgut Atlık

Bedenim mum gibi, yandı eridi,
Yaklaştı sayılır, artık hasatım.
Gözümün önünden, filim şeridi,
Gibi gelip geçti, bütün hayatım.

Ayak parmaklarım, buz gibi oldu,

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Sıyrıldım, manaları gölgeleyen maddeden,
Oturttum, dizlerimin arasına başımı..
Koptu pamuk ipliği, ayrıldı ruh ve beden,
Gördüm.. bedensiz kollar taşırken naaşımı..

Yanarken tüm ışıklar, bende her şey karanlık,

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Bir gün anlarsın beni,
Gelirsin tıpış tıpış...
Ben den arda kalanı,
Toplarsın kapış kapış...
Hasretim bir batak lık,
Her yanın yapış yapış...

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Karanlık bir gecede, söndü günüm, ışığım,
Bağlanmış kollarımla, boşluğu sarıyorum.
Ben ne seni seviyor, nede sana aşığım,
Manasız gözlerinde, kendimi arıyorum........


Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Yapışmış tenimizde, kan emici pireler,
Asalaklar, sülükler, bitler başıboş gezer..
Bir yandan beynimizi, kemirirken fareler,
Taşlar yerde tasmalı, itler başıboş gezer..

Her an doğmakta vehim, tükenirken ümitler,

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Aşk denilen o zehir, yüreğine girince,
Sanırsın her şey yalan, bütün ömür boş gelir.
Birazcık hırpalanıp, gerçekleri görünce,
Anlarsınki uzaktan, davul sesi hoş gelir........


Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Masmaviydi gökyüzü,
Ay ve güneş parlaktı.
Daha temizdi dünya,
Sular daha berraktı...

Aynı havaydı hava,

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Çık, nefsin girdabından, derince bir nefes al,
Kır şeytanın kolunu,gelip seni boğmadan............
İçip, aşk şarabından, ebedi huzura dal,
Alevlendir közleri, üstüne kar yağmadan............


Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Düşündümde dün gece, benden yalnızı var mı?
Yalnızlık, kaderime örülmüş bir duvar mı?
Ağlıyorum yalnızım, gülüyorum yalnızım........
Bu sabahsız ömrüme, bir gün güneş doğar mı?

Her zerrenin eşi var, beyazın siyahı var,

Devamını Oku
Ahmet Turgut Atlık

Her biri aslandılar, yiğittiler, gençtiler,
O kutlu müjde için, canlarından geçtiler,
Ruhlarını şehadet, öyle kuşatmıştıki;
Ölüm elinden zehri, şerbet bilip içtiler....

O mertebe bir şandı, hazdı, Çanakkale’de,

Devamını Oku