Sabahçı Kahvesi
Nasıl bir veda ettin bana,
Şimdi nasıl kabulleneyim sensizliği,
Alışmışken ruhunda yaşamaya,
Şimdi seni beklediğim sabahlar şahit,
Dışarda tipi esintisinde bir soğuk var,
İnceden inceye işliyor yüreğime,
Ayaklarımdan beynime doğru,
Hissediyorum beni saran bir buğu var,
Gözlerimi açamıyorum her yer karanlık,
Kıpırdayamıyorum etrafımı birileri sarmış,
Neden Suskunsun;
Neden suskunsun yüreğime böyle,
Gel de söyle sevdiğim sözlerle,
Sesini özledim de, sarıl yarınıma,
Bırakma umutlarıma dokun,
Gözlerin, gözlerin gelir aklıma,
Sözlerin sözlerin gelir aklıma diyor ya şair,
Bana sen geliyorsun da,
Benden bir habersin demi,
Gelişin hayalde olsa gelişin var,
Saymakla bitmez serabın var;
Ne Senden Vazgeçtim;
Gidişin oldu yarınımda olmadığın,
Ne senden vazgeçtim ne gözlerinden,
Buldum sandığımda seni kendimden geçtim,
Bir benden değil sen gönlümden geçtin,
Fıtratında kaldım bu aşkın merdivenlerinde,
Her Aşk Ayrılığa; Gitmekle başlamış
Gitmekmiş böyle birden bire,
Kimsesiz bırakılmış çocuk gibi kalkmakmış,
Yar acına sarılmakmış hayallerimi kurduran,
Biliyor musun? böyle başlar ayrılıklar;
Kapına geldim aşk-ı dergahına sığınıyorum,
Aç ruhu mabedinde ki kalbini sun bana,
Dualar ederim şimdi gönlünün tahtına,
Ben buyum bundan ötesini arayıp durma,
Bu can ten de değil ki sende, bende olmayınca,
Huzuru sende ya bu beden kefensiz sarılınca,
Ömrümü Bağladım;
Gönlümü aldın yerine taş koydun,
Beni benden aldın, virana saldın,
Hayatımı çaldın, sevdamı yaktın,
Kuruttun topraklarımı sonbahara kaldım,
Soldurdun dallarımı, rüzgarında sarardım,
Anladım ki;
Diğerleri gibi ardına bakma,
Beddualarımı al yüreğin varsa,
Sende bu ömrümden al git,
Git bir daha dönmemeye cesaretin varsa,
Herşey geçiyordu zaman gibi an gibi,
Ömür gidiyordu bizden ve yarınımızdan,
Birşeyler eskiyordu hayattan geriye kalan,
Sokaklar, kaldırımlar ışıklar eskimişti,
Bu şehir kendini bırakıyordu geçmişinede,
Ben sende kalan hatıralarımızı eskitemedim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!