Eğer bu memlekette bir gün darbe olursa,
Önüne çıkıp bir tankın “Ez beni! ” diyeceğim.
İnsan, öz vatanında esir gibi kalırsa,
Öyle ez ki, kardeşim kalmasın ta bedenim.
Belki ruhum özgür kalır bedenim dağılırsa…
Kapattığın kapının ardında yitik, soğuk!
Vuruyor tokmaklara, tepelerin ayazı…
Duvarsız sokaklarda, sensiz özgürlük boğuk.
Odalara hapsettin, mahkûm ettiğin yazı.
Kapattığın kapının ardında yitik, soğuk!
Kütüphanende bir kitap, kalphanende üç beş hüzün.
Ajandanda üç beş satır, bir yerde var olmalıyım.
Temmuz güneşinden harap, çiçeği ayrıdır güzün.
İklimini alma benden, ben hep senle kalmalıyım.
Kütüphanende bir kitap, kalphanende üç beş hüzün.
Bir küçük tebessümü bırakarak ardında
Ne de yaman çelişki! Ağlayıp gidiyorsun.
Bir delik de sen açtın, farz edelim zamanda.
Geleceğimi de tutmuş oraya çekiyorsun.
Şimdi buruk bir tattır, gündoğumu ufkumda…
Bir garibim bugünlerde, zaman sanki geri sayıyor.
Günler hep geri akıyor; nehirler, seneler de öyle.
Ne verilmişse emaneten, bir bir geri alınıyor.
Günler hep beni üzüyor; baharlar, yazlar da öyle...
Bırakıp da gidilmek zor, terk edilmek acı bir şey.
Bu kadar mı aldandım?
Bu kadar mı yalandı, doğru sandıklarım?
Yokluk yokluk içinde hapsederken ruhumu,
Birer birer silindi ismini andıklarım!
Bu kadar mı yalandım? Sildim umumunu…
Geriye bir tek Sen (c.c.) ve bir de ben kaldım...
Bıkmışım şiirlerden, duygularım bile yalan...
Yazıyorum, yazıyorum... Kimi kandırıyorum?
Yılmışım sözcüklerden, fikriyatım hep talan!
Arıyorum, arıyorum... Fakat ne arıyorum?
Beyaz sayfalarla konuşan bir zavallı,
Aynı bataklıkları mekân tutmuş bir sinek.
Ve aynı rüyaları gören Nemrut gibiyim.
Aynı yük semerinde dönüp dolaşan binek.
Keder çekmeye meftun; ben deli miyim, neyim?
Aynı türbe başında, dilenmiş aynı dilek…
Kurma artık, hayal kurma! Bıkmadın mı hayallerden?
Düşler bitti, gençlik gitti, sen hâlâ hülyadasın.
Yıllar geçti, ne kazandın, şu çocuksu hallerden?
“Olmayacak duaların” nedensiz yasındasın...
Hesap sorma, artık yeter, günahsız senelerden...
Bir gün, bir gül girer kapıdan,
Bir gün, bir gül girer, elinde bahar...
Her aşk böyle başlar.
O “an” sıyrılıverir, sanki hayattan,
O “an” oynayıverir, yerinden taşlar,
Bir gün, bir gül girer kapıdan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!