Güneşin battığı günden bu yana,
Yıldızlara hasret kaldı geceler.
Deliller toplandı geldi divana,
Gerçeklere hasret kaldı geceler.
Sitemsiz hayatın kendisi sitem,
Bir burukluk var ki sığmaz tarife,
Postallar doluşmuş, artık necef’e.
Ramazandı aydan, mevsim sonbahar,
İştahlar kabarmış, içimde bir har,
Dolaştım şarkıların,
Sözlerinde,
Notasız, ritimsiz.
Özlemim dizlerinde,
Gözlerim gözlerinde,
Hesapsız, gayesiz,
Dün köle olanlar bugün efendi,
Türk oğlu yakışmaz sana bu zillet.
Asırlarca kustu, pişti, bilendi,
Türk oğlu yakışmaz sana bu zillet.
Naranla inledi, sustu kainat,
Çaresiz ve sessiz durma ey gönlüm,
Güneş karanlığa doğacak bir gün.
Yalnız beklemekle geçse de ömrüm,
Güneş karanlığa doğacak bir gün.
Bulut dağılacak, sisler kalkacak,
Gün günden kötüye gidiyor dostum,
Bulutsuz sabahı görecek miyim? ..
Her zaman sayarlar delik postumu,
Ben de bir garibe verecek miyim? ..
Vazgeçtim biçimden bütün şekilden,
Şu yeşil önlüklü adamlar,
Seyrekte olsa,
Soğuk duş etkisinde karşılaştığım,
Sıcak,
Ilık nefesleri ile rahatladığım,
Yeşil önlüklü insanlar...
“şairlere ithaf”
Muhabbet zamanı özlemle bakan,
Çakmak çakmak çakan gözlerimiz var.
Karanlık duyguya ışıklar yakan,
Manalı, ahenkli sözlerimiz var.
Gözlerimin ışıltısı silindi,
Yüreğim volkanda haberin var mı?
Eşkıya dağlardan merkeze indi,
Yarınlar tufanda haberin var mı?
Kaç masum yanacak ateş alınca,
Suya bent vuruldu, kuruyor toprak,
Ondan gözümde yaş, gönlümde hüzün.
Ağaçlar sallanır, dökülür yaprak,
Ondan gözümde yaş, gönlümde hüzün.
Vatan parça parça parsel edildi,
hani derler ya 'bunun gibi on adam olsun ülke kalkınır diye' işte benim hocam öyle biri...mert dürüst türk ve Allah aşkı ile yanar tutuşur..kalemi kesinlikle hafife alınacak cinsten değil engin bir birikimin ifadelerini her mısrasında görmek ve sezmek mümkündür...
saygılarımla