Sana verecek çok param yok
Seveceksen Allah için sev beni
Aklım dersen kendime yetecek kadar
Seveceksen Allah için sev beni
Her insandan doğan insanoğludur amma
Her insan doğuran anayı insandır sanma
İnsan bağrına basar tâam verir sabî yavruya
Dönüyor dünya denilen küre
Hissettirmeden ha bre
Kuyruklu yıldız hızıyla geçiyor süre
An mı desem zaman mı
Ömrü tükettik göz göre göre
AYRILIK
Ayrılığı ölümden zor bellemiş şair
Doğru sözün üstüne söz mü denir?
Gidecektin madem bana niye geldin
Buna ayrılmak değil öldürmek denir
Savrula savrula ayrılacağız
Samanımızdan tozumuzdan
Kavrula kavrula ayrılacağız
Yosunlaşmış kabuğumuzdan
Söz çıkar ağızdan dönmez geriye
Öyle bir söyle ki buzlar eriye
Güvenme aklına sor bir akıllıya bir deliye
Bin düşün bir konuş sahip ol diline
Dün gece seni aradım yine
Sokak lambasının ışığında
Ayak izlerini aradım
Yürüdüğün kaldırımda
Vitrinlere baktım uzun uzun
İkimizin baktığı gibi
Geride kalan çakıl taşları gibi
Selin arkada bıraktığı
Geride kalan kırık dallar gibi
Rüzgarın ağaçta bıraktığı
Dünyadan giden gidene,
Geri dönülmez ülkeye
Gelen gidenin yerini
Doldurur mu bilinmez
Ömür ikindi vaktin son demi
Akşamı ya görür ya görmez!
Uzadıkça uzadı eyvahlar
Gün batımında gölge gibi
Toprak özlemiş kendine çeker
Şiirlerinde bok gibi emin ol