Bu akşam, bu tenha saati ömrün,
Uzak servilerin arkasında gün.
Bu güneş döşenmiş bahar bahçesi,
Suyun uzaklaşan, yaklaşan sesi.
Hayır, asıl seyahat imkânlarını sanatkârlarımıza, bizi kendimize ve dünyaya tanıtacak olanlara vermeliyiz. Çünkü asıl yaşatacak olan sanattır.
İnsanoğlunun garip bir hasleti vardır. Açlığa razı olur; fakat şahsiyetinin ve talihinin yarıda kalmasına razı olmaz. Yetişebileceğini bilen bir sanatkâr yetişmezse ıztırap çeker, kendisini ve etrafını zehirler. Sanat heyecanı tersine çevrilmeyegörsün.
Şüphesiz ki sanatkârlarımız fakir bir milletin çocuğu olduklarını, bulunduğumuz yapıcı devirde bir yığın imkânsızlık içinde çırpındığımızı, iki asırlık bir mazi seyyiesinin hesabını ödediğimizi, hülâsa ancak yirmi senenin içinde hayatımıza düzen vermeğe çalıştığımızı, buna rağmen sanatın her vakit ön plânda düşünüldüğünü biliyorlar.
Yavaş yavaş aydınlanan
Bir deniz altı âlemi,
Yosunlu bir boşluktan
Çekiyor kendine beni
Bir yıldız uzaklığında
Biz, zaman kırıntıları,
Zaman sinekleri,
Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar
Ve lüzumsuz görenler artık
Bu aydınlıkta kendi gölgelerini!
Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde
Edebiyatımızın çınarı büyük şair bir çok şairi etkilemiştir .
yazalım bakalım
SAYIN YÖNETİCİLER; SİSTEMDE ÜÇ GÜNDÜR BİR ARIZAMI VAR? NİYE BAZI MESAJ VE YORUMLAR YAYINLANIRKEN BİZİMKİLER GÖRÜNMÜYOR