Öyle bedbahtım ki
bir sarhoşun ayağı birbirine takılıp düşse
kendimden bileceğim...
Su almaya başlayıp batan gemiye özendi ruhum
ne zaman dibe vururum bilmem...
Artık bıraktım yangına avuçla şu taşımayı
Çok sevdim bu cümleyi;
masum duyguları anlatan sözcükleri,
neden azılı bir katilin suç aletleri haline getirdik...
Beni meçhule müptela eyleyen sevgili
Lambadan çıkan cin gibi soracak mısın ?
Üç dileğimi bir gün
Kağıttan gemiler gibi hayallerimiz vardı,
Hazan mevsiminde, hüzün yüklü bulutlar,
Koparılmış çiçekler, solmuş güller, kaldı bize.
Sevda yanığı gönüllerde küllenmiş yarınlar,
Ayrılık, hicran, acziyet, tarifsiz acılar kaldı bize.
Karanlığa gizlenen gözler, söylenmemiş sözler,
Arkamızda bıraktığımız her kelime,
her hareket tüm yaşantımızı
ele veren suç aletleri gibi hep bizimle birlikte...
Hepimiz de aynı şeyi savunuyoruz,
biz suç aletleriyle gezip
suçsuz olduğumuzu iddia etmekten vazgeçmiyoruz...
Bir yağmur damlasının kıymetini bilmiyor ellerin.
Halbuki seni gözündeki
Bir yağmur damlası için seviyordum sevgilim. Anlayamazsın
Uğraşma gözlerine niye böyle derin baktığımı,
Niye seni kalbimin tahtına sultan yaptığımı.
Sen daha bir yağmur damlasına nazır
Rahmet diyorlar adına,
Kuruyan ağaçları hayata döndürmeye vesile,
Toprağa atılan tohumun yeşermesine vesile,
Kirlenen sokakları tozlanan kaldırımları
Temizlemeye vesile.
Midyenin içinde inci oluşmasına vesile...
Sen de utanıyor musun bakınca aynaya.
Gözlerine hücum ediyor mu
Zamanını şaşıran gözyaşları?
Hatta ellerinin içine bakıp görüyor musun?
Masum diye adlandırılan o dudakları..
Dünya sahnesinin bizlere verdiği
Rolleri oynuyoruz hepimiz;
Mesela küçükken babamla yürürken ben arkada kalırdım Babam bana belli etmeden yavaşlar
Benimle birlikte yürürdü. Şimdi roller o kadar değişti ki Babam yaşlandı, onunla yürürken geride kalmasın diye ben yavaşlıyorum evet
insan yaşlanınca küçülüyor, huysuz oluyor mesela bir çocuk kadar nazlı oluyor, bir çocuk kadar ilgi istiyor
ve bir çocuk gibi küsüyor...
Geçmişteki hataları yargılamak için
Günümüz medeni standartlarını kullanmak
Ancak güçlü olanların ve haksız olduğunu bilenlerin sığındığı bir kıyaslama yanlışıdır.
Bugüne de baktığımızda değişmeyen
Güçlü olanın hâkli olması.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!