bu mesleki intihar aslında bir ihanet
kimler yoktu ardına takılan
sonu gelmez kalabalıkta
vaatsiz ve rüşvetsiz
en harbisinden delikanlı, çoluk ve çocuk
kadınlar ve erkekler, üstüne birde
öfkeli bir akşam rüzgarı
karar vermiş söküp atacak stresi
güç katsın diye
almış ardına güneşi
yıkar sahili
boyar sahili
nihayet pek çok on yılın ardından
anladım, tek bir tümceyle
ve hayalimde canlandı
yerebatanda suların altından,
ters bakan medusa’nın gözleri
gün ışığı görmeden geçen
pek yavan olur demlenmeyen çayın tadı
yapılınca sallama poşetten
hele ikinci kez girdiyse bardağa
rahmetli at sidiği der atardı kenara
ağzı yanmış yanlışlarla
gönlü dolmuş korkularla
üçüncü sırada sağdan üçüncü benim
rengi diğerlerinden az açık olan
neden dersen
ne en çok güneşi ben gördüğümden
nede ilk ve son damla hep bana düştüğünden
sadece rengim açık olduğundan
gemilere binip gittiklerinde
yanaklarımızdan süzülen o tek damla,
uskurun uzayıp giden izinin yansımasıdır
yazın sıcağında kurusa o damla,
silse dalgalar beyaz köpükleri,
görünmez olsa bilmeyene
ah bu semboller, karışık metinler
hepsi apaçık, önümüzdeler
önümüzde göz kırparken hakikat,
ışık saklanmış ardına bilginin
en büyük giz tam göz önünde,
güneşli bir günde uzansam toprağa
beklentisiz öylesine
kapatsam gözlerimi
bir olsam anamızla
öyle bir olsam ki
unutsam bedenimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!