Dilârâ hep nuruna pervane kılda beni
Aşığını sevginin narına yakmaya gel
Gözlerinden gayrıya bigâne kılda beni
Kerem et Mansur gibi, dârına çekmeye gel
Ecel erip, vade gelse bir vakit
Çerağımda parıldayan nur ağlar
Koç yiğidin mezarını kazsalar
Sancakları yere düşen sur ağlar
Şu dünyada cevr-ü cefa çok imiş
Saat, birini vuruyorsa gecenin
Odam karanlıksa, ışıksızsa
Görmüyorsam satır satır döktüğüm
Istırabı beyazlıkta
Bir yudum su içmeden uyuyacaksam
Ankara uğultular kusuyorsa
Ey çölünde bir öksüz divâne olduğum yar
Seraba hasretiyle bir ömür dolduğum yar
Ta elest meclisinde hüsnünü bulduğum yar
Zincirine bağlıyım halime bakmaya gel
Okudukça zevk alınan bir şiir. tebrikler. güzel bir seçim