Ne söylersen söyle gönül bilmez böyle!
Çıkmaz sokaklarda adres aramak!
Kaptıran da o gönlünü bile bile sele!
Bu ya büyü, ya da şeytan tüyü, ahmak!
-Muhsin Bey’e…
__________________________
Gönül adamı,
Sevgi şahikası
İlahi aşkın hatırası!
Seni acıtamaz merak etme ölüm!
Bir ölü hayalindesin yâr vuslat muhayyel
Kırmaya gelir misin kader zincirini?
Rüzgâr yağmura âşık da şems engel
Mahbub-u nefsin aşkı yok eder birini
Bir Salı Yıkanan cenazendi
Kim tapıyorsa sana su gibi karıştı gitti.
Ulaşmalıyım Ey Gül,
Bu karanlıklarda şimşekler senden bana himmet
Senden ödül!
Sevdiremedim,
Savaşları sevdiremedim.
Mücadele etmeden gidilir mi?
Kuhistana hicretim!
Islak duvarlara dokunarak yaşadım
Sararmak ilkbaharda büyük hünerim
Yol bitmedi bir ileri bir geri adım
Hicranla boşa aktı yürek terim
Bir katran perdeyle örtülmüş kader
Mevsimlerin şahı sonbahar
Renklerin en âlası siyah,
Bende yol yok, mihnet var
Sevgi bir damla,
Hüzün deryalar kadar,,,
Hissettiğim bu dünyada olmadığımdır
Siyah perde değil bende, cândır
Tek hece milyon sözcük yetmez halimi
Hiç bulmadım ki kaybedeyim akl-ı selimi!
Aynasıyım Hakkın, hak bende râz
Yüzünü özlemek en büyük hüner
İçimi kıyıp atmak bir köşeye
Aydınlığa karanlık saçan fener
Ölmeden ölüm gibi acı niye?
Sonbaharı yaşıyorum her mevsim
Dayan demek bile istemiyorum,
Gönlüm dert tutkunu olmuş, ufuk loş
Hükmedenden uzak olur mu durum?
Yerden kalkmaza denilir mi sarhoş?
İçimde tepeler eteği katran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!