Güneşli mevsimlere inat
Erimeyen kutuplardasın
Her savaşana sırt
El değmemiş doruklardasın
Kar yanığı suretlerden biliriz
Buz tutan dağını
Sarp yokuşları bir bir devirir
Körpe yüreğinde mahşer birikir
Karışır duaya fecr vaktinde
Yalvaran kuşların zikrinde...
Utanır dünya titrer
Beraberlikleri bitmez,
sonsuz mu sandın
Fırtınalar bile söküp,
almaz mı sandın
Hazanla gideni hep baharla,
Gelecek mi sandın
Şimdi vaktidir gülüm
Dönülmeyen yolculuğa tekbirlerle hazırsın
Anla ki son veda zor
Yüreğim Kuyularda daha da kördüğüm
Artık sabır taşıyım
Hüzün zindanında kalan ömrüm
Baş olduğunu unutan
Örümcek ağında
Can verene dönmüş insan
Kavgalar vermişsin lezzetler uğruna
Hırslarla oyalanmışsın varmadan farkına
Dalmışsın gölge ferahlığına
HALEB'İN YETİMLERİ...
Harap olmuş beyaz evlerim
Yalnız bırakmayacağım
Nefessiz kalsa da toz yutsa da
Uğruna hesapsız makberler kazıyacağım
Davetin minberinde matem var
Giden yiğidin ardından
Çok dostlar bilirim bu şühedaya ağlayan…
Hasretin alevlenir yüreğimizde
Hatırandır geçse de ahir zaman
Unutulmayacak bu izzetli vedan
Kalp atışlarının ısrarı
Yasin ferahlığı
Sılayı rahim helalliğidir
Ceddin toprağıyla can vermen
Garbın ruhsuzluğuna galiptir
Yağmurla gelen serinlik
Ruhtaki esaret nefse biat
Benlik akla zarar
Kalmaz yanına kar
Bir handa adil olmak yazar
Gönüller bir çarpmasa ne yazar
Dirhem dirhem
Rolünü yaşar insan
Kapanacak sahnedir
Gölge dünyan
Sürse de kısadan uzuna



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!