Türk oğlu unutma, hatırla dünü:
Topyekûn katara bindi Ahıska!
On beş Kasım kırk dört sonbahar günü,
Sanki cehenneme döndü Ahıska!
Nasıl anlatılır böyle bir vahşet;
Stalin’in hülyasından bu neşet.
İnsanlıktan uzak, dehşet mi dehşet;
O günü bir mahşer sandı Ahıska!
Hayvan gibi vagonlara tıktılar,
Pusulasız bir sefere çıktılar.
Fergana’da boğazını sıktılar,
İnsanlık önünde yandı Ahıska!
Dikenler içinde gül’dü Ahıska!
Beni matemlere saldı Ahıska.
Hem öksüz hem yetim kaldı Ahıska;
Kutup yıldızıydı söndü Ahıska!
Türk’e düşman idi soyu ve dini;
Belli ki moskofun ezelden kini.
Mazlumlar unutmaz vahşi sürgünü;
Fazla eski değil, dündü Ahıska!
Mazlumoğlu arşa çıkar feryadım,
Bayrak hasretiyle, soldum sarardım.
Ölmeden vatanı görmek muradım.
Türk’ün göz bebeği candı Ahıska!
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 20:17:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!